İngiliz kökenli Economic kooperatifinin mağazasına giden Galatasaraylılar, burada çalışan Rum futbol idarecilerinden Yanni Vassiliadis'den yardım isterler. Onun sağladığı Birmingham'lı William Schillcokc mağazasının kataloğundan, sağlam futbol ayakkabıları ve sarı-lacivert renkli parçalı formayı beğenip
ısmarlarlar. Ne var ki bu formaların da ömrü çok uzun olmaz. Kuşdili çayırının, Kurbağalıdere Köprüsü arkasının, Tatavla tepesinin çamurlu zeminleri formaları çarçabuk paçavra haline getirir. Bir de üstüne 26 Aralık 1906 günü oynanan Baltalimanı maçından beş-sıfır yenik ayrılınınca, bu acı mağlubiyet de renklerin
uğursuzluğuna bağlandı ve yeni formalara ihtiyaç duyulur. Yeni forma bulma görevi Asım Tevfik, Emin Bülent ve Ali Sami'ye verilir. Bir renk seçmiş değillerdir. Uygun bulacakları kumaşı alıp diktireceklerdir.
Tekrar İngiltere'ye ısmarlayacak zaman yoktur. Bir çok dükkan gezilir. İstenen kumaş istenen fiyata bulunamaz. En sonunda Bahçekapı'daki Şişman Yanko'nun dükkanında, şali denilen, bayrak kumaşı örgüsünden fakat daha ince, güzel ve canlı iki yünlü kumaşa rastlanır. İki rengi vardır. Biri, vişneye çalan, koyuca, tatlı bir kırmızı, öteki de içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. Bunlar tezgahta yanyana açılmış duruyorlardır. Tezgahtar usta bir hareketle kumaşların dalgalarını birleştirir. Ateşin içindeki renk oynaklarını
görür gibi olur çocuklar. Metresi otuziki kuruş olan bu sarıyla kırmızı onları etkilemiştir. Umduklarından pahalıdır ama kestirip, alırlar. Ali Sami kumaşı evine ***ürür. Bu işte artık tecrübeli olan kardeşine diktirir.
Böylece sarı-kırmızı forma ve Galatasaray birlikte anılmaya başlanır
|