"Hafız Mahmut'un Bildirisi:
Ey ahali! Yunan'ı bile İzmir'den çıkaramayan Kuvayı Milliye denen eşkıya kuvvetine inanmayınız. Bunlar Fransızları Adana'dan nasıl çıkarır?" (20 Mayıs 1920, Ferda) (64)
Toroslara çekilen Adanalılara sesleniyor: "Nereye Efendiler! Adana'yı kurtaracaktınız. Tabana kuvvet kaçıyorsunuz!" (29 Temmuz 1920, Ferda) (65)
"Kahraman Delibaş'ın başarısı üzerine Düzme Mustafa'nın kaçmaya hazırlandığı söylenmektedir. Milliyetçi namı altında milleti soyup mahveden alçakların, hainlerin yakında tamamen belayı bulacakları muhakkaktır." (18 Ekim 920, Ferda) (66)
"Milliyetçilik ve çetecilik, soygunculuk ve yağmacılık demektir. Onların amacı, milleti soymak, aç bırakmak ve tamamen öldürmektir." (20 Aralık 1920, Ferda) (67)
İşte "Mütareke basını" budur, bunlardır!..
Bunların sayısı, öyle fazla olmamıştır! Ama işgalci emperyalist devletlere dayandıkları için her türlü imkâna sahip olmuşlar ve sürekli olarak Millî Mücadele'yi engellemeye çalışmışlardır!
Bu bir avuç teslimiyetçi, işbirlikçi yayın ve yazara karşı, İstanbul'da ve yurdun her tarafında birçok yayın, Millî Mücadeleyi desteklemiş ve halkı işgalci emperyalistlere karşı uyardığı gibi, moral ve bilgi vermiştir!..
Mütareke basını, bugünleri anlamak için önümüzde duran tarihî bir örnektir, bir derstir!
Mütareke basını, sürekli olarak zayıf olduğumuzu, "batılı büyük devletler"e karşı gücümüz olmadığını ve onlara karşı koyamayacağımızı, onlara karşı gelmenin ve bağımsızlık istemenin çılgınlık, millîcilerin ise eşkıya kafalı olduğunu; bu sebeplerle "batılı büyük devletler"e boyun eğmemiz ve onlardan yardım talep etmemiz gerektiğini telkin ederek, her türlü direnişi kırmaya, zayıflatmaya ve yok etmeye çalışır!
İşte geçmişin bu dersine bakarak, günümüzdeki Alemdar, Peyam- Sabah, Köylü ve Ferda gazetelerinin hangi yayın olduğunu; kezâ Ali Kemâl, Refi Cevat, Refik Halit ve Cenap Şahabettin ile Rıza Tevfik'in kimler olduğunu görmek zor değildir!..
Nasıl ki, geçmişte işbirlikçi basının telkinlerine itibar edilmedi ise, bugün de çocuklarımıza bu toprakları vatan olarak bırakmak istiyorsak, aynı kararlılık ve uyanıklık ile hareket etmemiz lâzımdır!.. Bu bir vatanseverlik, bu bir insanlık gereğidir!..
|