Türkülerden Aldım Sevdayı
bülbülün çığlığı duyulurdu bazen
bazen de güller açardı seherde
ya da bad-ı sabalar eserdi
konaklara güneş düşerdi sabahlarda
yeşil bağa girerdi sevdalı biri
yarini görürdü hayalinde
bir buruk nağme geçerdi gönlünden
uykusuz bir geceden sonra
gelmeyen sevgiliye sitemler okunurdu
yollar uzar gider de bitmezdi
biterse de bir gurbet ocağında biterdi
kayalıkta bir kuş olurdu
bir hüzünlü öterdi
bi neşeli
turnalar uçarken sılaya doğru
selamlar gönderilirdi sevdalıya
an olur bahçeye çağrılırdı yar
hakikatlısı gelirdi bu sevda çağrısına
güller koklanırdı
sümbüller koklanırdı
zaman zaman asker yolu beklenirdi
gün güne eklenirdi sabırla
mendillere güller işlenirdi
sevdiceğin adı yazılırdı
bazen dertler çekilemeyecek kadar ağır gelirdi
yeminler verilirdi
ölünce kemikler söylesin aşkı diye
korkusuzca ateşler saçılırdı
teslim olunmazdı hemen
yürekler çatal olurdu
korkmazdı her şeyden öyle
zaman olur ölüm çareydi herşeye
ölüm kurtuluştu sevdadan
öyle saf öyle güzel türkülerde
işte sevdanın bin türlüsü
ben türkülerden aldım sevdayı
bir ömür vermemecesine
|