Aşkın Kılcalları
Şarabın tadını bilmiyor olmam
Engel midir
Kendimi esritmeme
Belaya atlamama
Sefaya cefaya değmez mi tenim
Ucuz mu erkeklik bukadar
Beni
Baygın hastaların
damaryolu saysınlar
******* boyu dolaşayım
Açılıp kapanayım
Dolup boşalayım
İndirip kaldırayım
Esaslı bir
fizyolojik ajan olmaya yatkınım
Sen
Lanet bir gecede rüyalarınla
pinekleyedur
Ben gezeceğim kılcallarında
cesedinde can saklayan evrenin
Şarabın tadını bilmeyen ağzıma
Kanın bütün erkekliğini doldurarak
Yavaş ve hızlı
Hızlı ve durgun
Zehrime katık yaptığım her lokma
Tıkanık bir hıza atmasa kalbi
Akışkan kayganlığının sanrısı
Yapışmasa lôr torbası uzvuna aşkın
Sahteliğin tercihsiz zararsızlığı
Yormasa saçlarımın yosun kokusunu
Engellerdim gecenin sabaha
diri çıkmasını
Ağzıma tanıdık tatlar bıraksaydın eğer
Bir de şarabın kızıl keşmekeşini
Zaferli savaşımın
Mağlup ordusu olurdun
Kana binip gezemezdim o vakit
Aşkın kılcallarında...
20 Mart 2007
Şükrü Özmen
|