Bayram Bağrımda Yaram
Sabah alacasındadır gözyaşlarım
Kanlı bir bayramın sabah alacasında
Hüzne bulanışım sadece bundan
Kanlı bir bayramın sabahından
Dertsizden bahtsızdan
Kedersizden değil
Sadece bayramın sabahından
Aşka kesen yüreğimde kor varsa
Yanıyorsa ellerim hasretin ısısıyla
İşte bundan
Bayramın sabahından
Evsiz yurtsuz yolcular bile artık
Girdi kendi yataklarının
Sıcak sarıcılığına
Yollar bitti
Bitmez sanılırdı oysaki
İşte bayram
Diktatörsüz geldi UZAK lara
Asılan sakallı adam bile
Şimdi benden rahattır
Ölümün ılık
Mezarın soğuk yatağında
Ey gözlerimi yıkayan
Her bayram sabahında
Yatıştır biraz olsun karanlığımı
Uyandır kalbimi
Hüznün deliksiz uykusundan
Bayramım olmadı hiçbir bayram
Bari bir sonrakinde
Küçük bir tebessüm bulaştır yüzüme
Hasretin yarası kanıyor içime doğru
Çatlamak üzre kalbim mesafelerden
Uzak bir tuzak yine
Ve yine bir geceydi bu sabahın annesi
Yağlayan oydu urganları
Asan oydu
Kesen o
Şair yüreğimi şerha şerha
Yasak yok rehin yok
Anısız kalmaya ahdetmiş ruhuma
Uçmaya kararlı
Konmaya ayarlı
Bayram ağlayıcısı ruhuma
Kilit yok
Zencir yok
Sokaklara çıktı artık insanlar
Soğuk sisli bir sabahın içinden
Yürüyorlar Allah'a doğru
Sıcak bir çorba
Kaynamaktadır arkalarında
Ki dönüp tapınmalardan
Dolduracaklar içlerine
Aşkla ısıtılmış yemişleri
Benim gecem bitmemiş
Bayramım gelmemiş
Nesine gerek neyine gerek
Yılda birkez tapanların
Yürüyorlar
Sadece yürüyorlar
Geriye dönmek
Geriye eve çorbaya dönmek için
Yürüyorlar Allah'a
'Vurulmuş bir geyiktir şimdi gözlerim
İçimin ormanı bir yangın yeri'
31 Aralık 2006
Şükrü Özmen
|