Boş Bakışlar Günahkârı
Kesik parmağımdan akan bir damla kanda
Yıkıyorum cesaretin beyaz saltanatını
Korkuya kaptırdığım aşkın sızısını geçirmese de
Öfkenin sükûtunu aceleyle duymaya çalışmam
Dindirmese de akçıl kuşlarımın çığlığını
Dilini yarama bandıran vampir
Şeklini bozuyor acılarımın
Yanyana dizilmiş geçmiş şarkılar
Islatıyor ritmimin rengarenk dokusunu
Emsin istiyorum kılcallarıma kadar
İçime yeni sözler yumurtlayan kurbağa
Dünyayı bir ışık saltanatı zannetmeme değsin
Gülüşüyle resmimi ışıldatan ferahlık
Kara kirli bir kimyaya deney olamıyorsam
Bir ağaç resmi olayım bari
Ağacı hiç görmemiş
Kör bir ressamın tuvalinde
İşte
İş gücüm düşer diye sildiğim rengimin
Kağıtta bıraktığı ısrarcı leke
Çekip uzatıyor kulaklarımı
Midasın kuyusuna kadar
Yerle bir oluyor
Yaz günlerinden kalan unutulmuşluğum
Beni boş bakışların vebali diye yazacaklar
Dünyanın günah defterine
Çırpınışlarım sevaba sayılmayacak
Sol yanı çökük bir kambur olarak
Çook çok geç gireceğim cennete
Galiba....
23 Şubat 2007
Şükrü Özmen
|