Giderken...
Giderken kalbime bir yıldız düşür
Efkarımı bağla ışıltısına
Salonlar beklemekten yorulmaz ama
İçinden kapılar aç kollarıma
Karasevdam hüznümü kurşunlayanım
Yamaçları kırdırdın
Dalgalara düşman oldu şiirim
Yollar yollar hep yollar
Uzaklar yakınlar ve yine yollar
Nedir ruhumun uyanamadığı
Bu deliksiz hasret uykusu
Çırpınıp gözlerinin okyanusunda
Kurtulmak istemeden tek bir dakika
Boğulsaydım yeşillerinin dalgalarında
Endişesiz neşesiz derinliksiz
Bir kabus gibi
Çökmeye hazırlanıyor üstüme dünya
Giderken kalbime bir yıldız kaydır
Ruhumu aydınlat hemen dönerek
Tufanlar dalgalar boran fırtına
Denize set vursaydı
Atmasaydı seni benden uzağa
Atsaydı bir tokat gibi yüzümün orta yerine
Giderken içime bir lanet düşür
Haksız çıkar bütün tezlerimi
Düşür ki sevmeyeyim seni bukadar
Düşür ki kurtar yaştan gözlerimi
Beklemek salonlarda sana
Ağlamak mısralarda bana yazgılı
Sesinin uçurumundan bağlandığım hayata
Savaş ilan ediyorum işte
Anlaşmayı bozan o
O, beni durultanı alıp uzağa atan
İçine dışına zoruna kolayına
Giderken içime
Bir damla deniz tuzu ver
Gözyaşıma yetecek kadar
Yarama bastığım tuzlarda bitti
Bitmesin gözlerim ağlamaklardan
Hayat bu döngüsüyle yordukça beni
Ben seni onun içinde bırakıp
Yaklaşacağım ölüme
Rengine kandığım kanyon çiçeklerini
Fırlatıp dünyanın o pis yüzüne
Yeşerteceğim gemilerin dumanında
Çağırıp çağırıp getiremediğim
Ölümü...............
28 Şubat 2007
Şükrü Özmen
|