İşte Buna Ağlanır...
Tenimde yırtık leşleri serili
Kavrulmuş hayaletlerin
Sona
En sonraya bırakılmış gibi titrek
Beyazlığını kafama dank ettiren
Yeşillik
Kel kör yapayalnız
Ve ağlamaklı,
Sivri burunlu
Ve acıklı
Kesiştirdiği duvara irin sıkan
Merhamet
Annelerin mirası olacak
Karşı kıyıda kalanlara eziyet
Zor
Zordan zor
Yamalı hayalleri
Renksiz fonlara yerleştirmek
Sabitim sabitsin sabit
Satarım batarsın
Yutarsan alırım
Her belayı acilen
Defol git diyorum dinlemiyor
Üstüme geliyor gece gece
Jinekolojik sanrıların yâr
Sarart sarart nereye kadar
Karart karart sonunu bilme
Ağlıyorsam kederden değil
Beliğine bel bağladığımın
Nâr-ı aşkından hiç değil
Veda etmeliydim
Kuşların bön bakışlarına
Edemedim
Efkârım ondan
Tıkırtılar geliyor iç odadan
Lağım kokulu bir nazariye
Yazılıyor olmalı
Ekranın günahkâr beyazlığına
İşte buna ağlanır...
14 Mart 2007
Şükrü Özmen
|