Kurşunuyla vururum seni...
Üstüme, üstüme gelme bu akşam
Sanma dostum diye, korurum seni
Yüzüme bakarak, gülme bu akşam
Söz kurşunu ile, vururum seni...
Sen eğdin bu dimdik başımı, yere
Uyardım, gözdağı verdim kaç kere
Ne karşıma çık, ne pencerelere
Göz kurşunu ile, vururum seni...
Gönlümün tasında, bir yudum su yok
'Günaydın ' diyecek, sevgi kuşu yok
Geveleme artık, 'miş' i, 'muş'u yok
Köz kurşunu ile, vururum seni...
Kıvılcımlar yangın oldu, sâyende
Söndürmez,Kayseri Erciyes'in de
Belki de bir gemi güvertesinde
Sus kurşunu ile, vururum seni...
Dönemem artık bu, verdiğim sözden
İnan ki bu sözüm, kâlpten ve özden
Söz nâmus demektir, çıktı mı bizden
Ses kurşunu ile, vururum seni...
Cesur olur, benim bildiğim, kişi
İster bir erkek ol, ister bir dişi
Bırak bu cilveyi, bırak bu işi
Naz kurşunu ile, vururum seni...
Şu koca dünyayı, dar yapma bana
Tavrımı görüp de dur yapma bana
Yüzüme gülüp de kur yapma bana
Haz kurşunu ile, vururum seni...
Dönme dolaplara, son defacık bin
İstersen bir ağaç, kovuğuna, sin
Bitmez içimdeki, sana olan kin
Yaz kurşunu ile, vururum seni...
08-08-2005-BAFRA
Saat: 02.35
Oktay Zerrin
|