Tek Mesajı Görüntüle
Old 08-19-2007, 11:21 AM   #9
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57895
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

BUDA'NIN YANAN EV KISSASI

Gotama Buda,
bağlandığımız hırs çarkını verdi
ve şunu öğütledi:
Bırakın bir yana tüm hırslarınızı
ve girin Nirvana dediğim hiçliğe
tüm isteklerden arınarak.
Sonra bir gün öğrenciler ona sordu:
Neye benzer bu hiçlik üstat?
Öğütlediğin gibi, bütün hırslarımızı
hepimiz bir bir atabiliriz bir yana,
ama söyle bize,
bu içine girdiğimiz hiçlik
tüm yaradılışla bütünleşmek gibi bir şey mi acaba?
Yatarken suyun içinde, bedeniniz ağırlıksız, öğle vakti,
tembel tembel yatarsınız suda, hiçbir şey düşünmeden hani,
ya da uyuklar gibisiniz, düzelttiğinizin pek farkında
olamadan battaniyeyi,
kendinizden geçerken hızla-
hiçlik bu tür mutlu bir şey mi acaba,
tatlı bir hiçlik mi yani,
yoksa duygusuz, soğuk, boş bir hiçlik mi bu hiçliğin senin?

Uzun süre sessiz kaldı Buda,
sonra, umursuz, dedi ki:
Yanıtı yok sorunuzun.
Ama onlar gittikten sonra, akşamüstü,
meyvaları ekmek olan ağacın altında oturuyordu Buda hala,
ve öbürlerine, soru sormayanlara, anlatıyordu şu öyküyü:
Geçenlerde bir ev gördüm. Yanıyordu.
Alevler çatısını yalıyordu evin.
Yanına vardım, baktım içinde hala insanlar var.
Açtım kapıyı, seslendim onlara,
dedim, yanıyor çatı, ve buyurdum,
haydi, çıkın dışarı çabuk.
Ama insanlar hiç oralı değil gibiydiler.

İçlerinden biri, sıcaklık kaşlarını kavurdu kavuracak,
dışarısının nasıl olduğunu sordu bana,
dışarda yağmur yağıyor muydu, yağmuyor muydu,
rüzgar esiyor muydu, esmiyor muydu,
dışarda bir başka ev var mıydı başlarını sokacak,
ve buna benzer
daha bir sürü soru.
Bir şey demeden ayrıldım ordan.
Bu evdeki insanlar, dedim, kendi kendime,
soru sormaktan vazgeçmeden önce yanıp ölmeyi
hak etmişler.
Doğrusu, dostlarım, bir insan,
bastığı yerin ne denli kızdığının farkında değilse
ve orada durmaktansa, neresi olursa olsun
başka bir yere gitmek zorunluluğunu duymuyorsa
söyleyecek hiçbir sözüm yok o insana.
İşte, Gotama Buda buraya kadar.

Ama bizler de, artık bundan böyle,
boyun eğme zaatıyla değil de
boyun eğmeme zaatıyla ilgilenen bizler de,
somut öneriler öne sürerek
etten kemikten işkencecileri alaşağı etsinler diye
insanlara ders veren bizler de,
inanıyoruz ki
yaklaşan bombardıman filoları karşısında parababalarının,
yok şu sorunu nasıl çözeceğimizi,
yok şu konuda ne önerdiğimizi,
ve devrimden sonra,
biriktirdikleri paraların ve bayramlıklarının ne olacağını
durup durup soranlara
fazla bir sözümüz yok söyleyecek.
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla