İlk geldiğimiz zamanlarda oluyor bu olay. Kadının biri İstanbul'da bir devlet hastanesinde çalışmaya başlar. Fakat Türkçe tıbbi terimlere çok yabancıdır. Hemşiredir kendisi ve yoğun bakım departmanında çalış-maktadır. Bir gün bir hasta ameliyattan çıkarılmış ve yoğun bakıma alınmıştır. Olay anında da bu kadıncağız nöbettedir
Hastanenin en alt katında bulunan ameliyathaneden bir doktor telefonla arayarak kadına "hemşire hanım, hastanın nabzını bulur musunuz" demiş. Kadın "nabız" ne demek anlayamamış. Çünkü bilmi-yormuş. Başlamış çekmeceleri aramaya, dolaplara bakmış, masanın üstüne bakmış,yok.Çünkü kadın "hastanın nabzı" denilen şeyin has-taya ait olabilecek bir eşya olabileceğini düşünmüş.
5 dakika sonra doktor tekrar arayıp "hastanın nabzını buldunuz mu?" diye sormuş. kadın da "hastanın nabzı yok" diyerek aynen ce-vaplamış. Doktor hemen telefonu kapamış. Kadın asansöre doğru baktığında, asansörün en alt kattan (ameliyathanenin bulunduğu kattan) yukarıya doğru geldiği fark etmiş.Doktor bütün ekibini top-layıp yoğun bakım odasına gelmiş. Tam da elektroşok yapmaya ha-zırlanıyorlarmış fakat öteki hemşirelerden biri nabzının attığını, üstelik de normal durumda olduğunun farkına varmış da işi kurtarmış.
|