Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW)
Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1979'da kabul edildi, 1981'de sözleşme biçimini aldı. Türkiye CEDAW’ı 1985 yılında imzaladı; ama yasalarımızda Sözleşme ile çelişen hükümler olduğu için, iç hukukta gerekli düzenlemeler yapılıp aykırılıklar giderilene kadar olmak kaydıyla belgeye bu noktalarda çekince koydu. Türkiye, yeni yasa taslaklarının hazırlanması üzerine çekincelerini 1999 yılında kaldırdı. Yeni Medeni Kanun 2002 yılında yürürlüğe girdi; Ceza Kanunu taslağı üzerindeki çalışmalar henüz devam ediyor. Kadının insan haklarının korunması ve geliştirilmesi için uluslararası platformda kabul edilen bazı normları tanımlayan Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi;
# Devletleri, kadınlara karşı ayrımcılığın ortadan kaldırılması için somut adımlar atmakla yükümlü kılar,
# Devletleri, bütün diğer kişi, örgüt ya da kuruluşların kadınlara karşı ayrımcılık yapmasını önlemekle görevlendirir,
# Devletleri bağlayıcı niteliktedir.
Sözleşmeye taraf devletlerin sayısı Haziran 2002 itibariyle 170'dir. Sözleşmenin kabulü, bu ülkelerin kadınlara yönelik ayrımcılığı önleyen bir politika uygulamalarını ve Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi’ne düzenli olarak rapor vermelerini zorunlu kılmaktadır.
Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi her yıl toplanarak üye ülkelerin raporlarını inceler ve gerekirse Birleşmiş Milletler'e önerilerde bulunur. Komite ayrıca incelenen ülkelerdeki sivil toplum örgütlerinden de kadınların durumu, koşullar ve kritik sorunlarla ilgili bağımsız bilgi alır. 1997 yılında, Türkiye’nin gözden geçirilme süreci için Kadının İnsan Hakları Projesi, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Eşitlik İzleme Komitesi tarafından böyle bir rapor hazırlanmıştır.
Türkiye’nin 4. Ülke Raporunu 2001 yılında vermesi gerekiyordu. Rapor şu anda bir yıl gecikmiş durumdadır.
|