Bu yukarıda yazılan yazı ne bir şirketin sınav eleme sorusudur ne yeni birşey nede bir IQ sorusudur.. Biz bu hikayeyi 20 sene evvel anlatırdık çocukların kafalarını karıştırmak içindir.. Hani şu çocukların birrbirlerine sordukları mantıksız saçma sapan binlerce sorular vardır ya dört fil bir arabaya nasıl biner gibi onun gibi birşeydir bu.. Ama hikaye biraz değiştirilmiş asıl hikaye daha sürükleyici ve insanda daha bir heyecan uyandıran daha fazla merak içinde bırakan bir cinstendi... Demek aradan geçen zaman içinde farklı farklı senoryoları da çıkmış.. Olayın aslı şöyleydi adam kağıttaki yazıyı okuyamayınca başka bir adamdan onu kendisi için okumasını ister.. adam kağıdı alıp okuduktan sonra aralarında kavga başlar, daha sonra çevreden gelen diğer insanlar kavgayı ayırırlar ve adam bu tepkiye bir türlü anlam veremez kendisi ayıran adamlar neden kavga çıkardıklarını sorunca adam elindeki kağıdı okuyamadığı için yardım istediğini söyler ve daha ne olduğunu bile anlamadan kendisine saldırdığını çevresindekilere anlatır.. Daha sonra kavgayı ayıran adamlar tamam o zaman ver kağıdı biz bakalım ne yazıyormuş deyince adam kağıdı onlara verir... Bu sefer kavgayı ayırmak için oraya gelen adamlar kağıdı ouduktan sonra adama girişmeye başlarlar.. Hemen çevredekiler polise haber verirler ve olay yerine polis gelir.. Adamı sorgulamak üzere karakola götürürler.. Karakolda komser adama tüm bu olayların nedenini sorar.. Adam ise neler olduğunu bir bir komsere anlatır.. Komser adamın anlatıklarını büyük bir sükunet içinde dinledikten sonra "tamam merak etme endişelenecek birşey yok her şeyi halledeceğiz" der ve bahsi geçen kağıdı ister.. Adam kağıdı komsere verir.. Komser kağıdı okuduktan sonra bütün sükunetini kaybederek ve hiddetli bir şekilde bağırarak "derhal bu adamı kelepçeleyin zindana atın ve bağlayın" diye bağırarak emir verir ve adamı hapse atarlar ve mahkemeye çıkacağı güne kadar bekler.. Neyse mahkeme günü gelip çatar ve adamı hakim karşısına çıkarırlar.. Hakim adamdan bütün olayları kendisine anlatmasını ister.. Adam uzun uzun başından geçen olayları sırayla anlatır.. Hakim bir kağıt parçası yüzünden adamın bunca şey yaşamasını pekte adil bulmaz.. Hakim adama üzülür ve teselli etmek için "Korma adalet herşeyi helleder" der ve o meşhur kağıdı ister.. Görevliler kağıdı hakime götürür. Hakim kağıda baktıktan sonra ayağa fırlayıp hiddetli bir şekilde "derhal bu adamı idam edin" diye bağırarak hüküm verir.. Görevliler adamı alıp götürürler.. Adam ertesi gün idam edilecektir.. İdamdan önceki akşam kendisine Kuran, dua okuması için bir hoca imam yollarlar.. imam adam idam edileceğinden dolayı üzgündür.. Bir müddet kuran okur dua okur derken adamı teselli etmeye çalışır.. Ona cenneti anlatır cennete gideceği yönünde teselliler verir.. öldükten sonra onu cennette daha güzel bir hayat beklediği gibi tesellilerde bulunarak adamı rahatlatmaya çalışır.. derken imam adama sorar ne oldu neden idam ediliyorsun diye.. Adam tutar bütün hikayeyi en başından imama anlatır.. imam adama daha da üzülür.. korkma cennete gideceksin der ve merak eder kağıdı sorar.. adam kağıdı imama verir.. imam kağıdı eline alır bir müddet baktıktan sonra "kafir seni Allah belanı versin gebertin bu adamı yarın cehenneme gideceksin" diye bağırmaya başlar ve görevliler hemen imamı oradan uzaklaştırırlar.. ertesi gün olur ve adamı idam sehbasına çıkarırlar.. adamı idam etmeden önce klasik bir sorudur ölmeden önce son isteği sorulur.. adam başından geçen hiç bir olaya bir anlam veremez ve birilerinin illaki kensini anlayacağını düşünür ve son isteği üzerine yaşanan herşeye bir anlam bulmak ister ve son bir çare başından geçen bütün olayları idam görevlilerine anlatır.. Buraya kadar hikaye oldukça uzamıştır adam herşeyi uzun uzadıya anlattıktan sonra oradaki görevliler de adamın içine düştüğü duruma üzülürler ve belki kendilerinin yardım edebileceği bir son umut olarak adama kağıdı sorarlar.. Adam kağıdı orada kendisini idam etmek için hazır bekleyenlere verir.. Belki onlar kağıtta ne olduğunu söyleyebilirlerdi.. derken görevlilerde kağıda baktıktan sonra "derhal bu adamı idam edelim derler" ve adamı idam ederler...
Hikaye kabataslak böyle idi. ve bu çok çok eski bir hikayedir.. işte soruyuda bundan sonra sorardık.. kağıtta ne yazıyor diye..herkes birsürü saçma sapan şey söylerdi ama sanırsam bunu küçük yeğenime sorduğumda doğru cevabı vermişti.. aslında hikayeyi orada eksik bırakıp soruyu soruyoruz.. o kısacık fakat hikayenin eklenmeyen kısmı bu sorunun cevabıydı.. hikayenin devamı yani kesilen kısacık kısmı "ve adam birden uyanır" şeklindedir.. yani cevap adam rüya görüyormuş rüya.. yaa..........
soruda yada cevapta bir tuhaflık yok ama tuhaf bulduğum kısmı bunu bir tür IQ sorusuymuş gibi lanse edilmesi.. yani benim küçücük yeğenim bir çok koca adamdan daha zeki öyle mi??? yada bir şirketin böyle saçma sapan bir soru sorarak eleme yapmasına inanmak bence insanın IQ tesbitini yaparken ele alınacak esas kriter olmalı... yada bunu IQ sorusu zanneden kişinin yada bir şirketin insanlara böyle soru sorarak eleme yaptığına inanan bir kişinin IQ sunu belirlemeye yönelik olabilir mi??
|