****YOKLUĞUN KADAR İÇİMDESİN****
Kör karanlık gözbebeklerim
Ardında bıraktığın boşluğa uzanıyorum
Ve derin derin soluyorum yokluğunu
Öyle çok yoksun ki;
Soluklarımda boğulacak gibi oluyorum...
____Mayasında yas var gecenin
Keskin bir leş kokusu / sinmiş kaldırımlara
Ellerim yalnızlığın nasır yuvası
Gölgemi koydum ceplerime
Umarsızca gidiyorum
Ve tabanımın toprağa her değişinde;
Daha çok doluyorsun içime...
Sırtına yüklediğin bu terk ediş
Ağır değil mi Eylül''e?
Tütün diye yakıyorum yaşanmamışlarımızı şimdi
Duman altı oda(mız)
Uykusuz kaldı yine gece / bak
Kolu kanadı kırık sevdanın
Sana kırgın yanım suskun,
İsyanlarda sensiz kalan yanım...
____Isıtmıyor omuzlarımı
Giyindiğim bu yalnızlık kepeneği
Çoban edasıyla sürdüğüm bu beden susuz
Beden aç / bakışlarına
Eylül''ün kaşları çatıldı bana / bak
Gözyaşım vurdu sarısını sevdanın
Ve sana kırgın yanım suskun
Pişmanlıkta çekip giden yanım...
Pencereler çıplak
Buğuya yazılmış ismin / iz iz camda ya;
Kapanmasın perde...
Ne de yabancı şimdi sözcüklere dilim
Yorgunluğu çöküyor ağır ağır
... özleminin
Sılada bir gurbet havası
Tuhaf;
Yazdığım ayrılığa dair hiç bir şiirde
Gidenin sen olacağını... düşünmemiştim
____Geri geri attığım adımlarımla
Arpa boyu yol almışım
Daha şimdiden öyle uzağım ki ellerine!
Yitirilmiş sevinçler hesap soruyor bir bir...
Sonra kapatıyorum gözlerimi günışığına
Karşımda üzgün yüzün...
Tuhaf;
Hiç bir kavga sonu kapı çarpışımda
Öylece çekip gitmeyi... düşünmemiştim
|