Tek Mesajı Görüntüle
Old 01-29-2006, 09:13 PM   #1
trecy
Daimi Üye
 
Üyelik Tarihi: Aug 2005
Konum: İstanbul
Yaş: 41
Mesajlar: 313
Teşekkür Etme: 10
Thanked 995 Times in 141 Posts
Üye No: 10
İtibar Gücü: 2020
Rep Puanı : 50067
Rep Derecesi : trecy has a reputation beyond reputetrecy has a reputation beyond reputetrecy has a reputation beyond reputetrecy has a reputation beyond reputetrecy has a reputation beyond reputetrecy has a reputation beyond reputetrecy has a reputation beyond reputetrecy has a reputation beyond reputetrecy has a reputation beyond reputetrecy has a reputation beyond reputetrecy has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan Osmanlı döneminde parfüm

Gül suyu ve gül yağının kullanımı, Türk koku tarihinde hep yaygındı. Gül suyunu serpmek için şişkin gövdeli, ince uzun boyunlu cam, gümüş, tombak ya da porselen gülabdanlar kullanılıyordu. Bugün kimi cami önlerinde rastladığımız seyyar esans satıcıları da Osmanlı İmparatorluğu döneminde çok revaçtaydı.

Osmanlı’da en fazla lavanta, misk, gülyağı, ıtır, amber ve menekşe kokuları rağbet görüyordu. 1902’de tam bir ithal kokular furyası başladı. Kolonyalar ve parfümler Avrupa’dan geliyordu. Bu dönemlerde, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk itriyatçısı olan Ahmet Faruki, Türk koku tarihinde özel bir yer edindi. Hasan Etem, Pertev, Hüsnü Şevki, Şükufe, Necip Bey de dönemin önde gelen itriyatçılarındandı.

Önceleri Osmanlı topraklarında yaşayan gayri müslim grupların kullandığı alkollü kokular, sonraları zengin müslüman aileler tarafından da talep edilmeye başlandı. Bu dönemde Türk itriyatçılar çok hoş kokular ürettiği halde, zamanla uluslararası markaların güçlü imajları ve yabancı parfümlerin kolayca ithal edilebilmeleri, yerli parfümcülüğün gelişimini önledi.
__________________
1: Gizli mesaj açılsın diye saçma sapan msjlar atmak(fjtogj GİBİ)
2 : sadece smiley kullanmak
3 : Boş mesaj göndermek yasaktır
BU KURALLARA UYMAYAN KİŞİLER HAKKINDA GEREKEN İŞLEM YAPILACAKTIR
trecy çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla