Ben Diyarbakır'sam
Sevdiğim eğer ben Diyarbakır’sam
Sende benim hiç eskimeyen surlarımsın
Zamanla belki biraz yıpranmışsın
Ama güzelliğin hala göz kamaştırmakta
Amed caddelerine uzanmışsın boydan boya
Yoldan geçenler hayranlıkla bakıyorlar sana
Bense kıskanıyorum seni haberin yok halbuki
Uzanabildiğin kadar uzanmışsın yükseğe
Sanki bak aramızdaki farkı gör dermişsin gibi
Zaten oradan beni fark etmen o kadar zor ki
Yanına gelmek istiyorum ama imkansız
Aramızda bir dağ boyu yol engelliyor beni
Seni seviyorum diyor ve bağırıyorum yukarı doğru
Senim yankılanıyor burçlarında dalga dalga
Ardı sıra ayırt etmeksizin surlarının her bir taşında
Lakin iç içe olsak ta sen duymuyorsun bu aşk garibini
Oysa ben sendeyim sense benim ta içimde değil mi
Senimi severim sandın deyip küçümsüyorsun koskoca amedi
Fakat biz bir bütünüz ben olmasam nereye gideceksin ki
Sonra kalkıyorum ayağa yavaşça ve alıyorum kentimi
Vazgeçiyorum barınağın olmaktan gidiyorum kendimden
Ve aşkın uğruna bir şehri sürüklüyorum arkamdan
Her şeyim olsan da tarafımdan hep sevileceğini sanma
Yıkılırsın bir gün ve ihtişamın özenir bir toz bulutuna
Yıkılan taşlardan ibaret olduğunda asla dönüp bakma arkana
Çünkü amed çoktan gitti başka tarihlerde aşkı bulmaya
|