... Garip...
dünya garip
sen garip, ben garip dost
hava garip, su garip
birisi var ki içimizde
ismi de kendi de Garip
Garip daha da garip
doğrulamamış ayaklarının üstüne
dizleri yorulmuş dövünmekten
göz pınarı kurumuş ağlamaktan
kamburu da çıkmış bir karış
ve elleri bomboş
oturmuş kuru bir taşın başına
taş garip, dert garip
nasırlı ellerinin arasında kafası
yaşananları anlatıyor taşa
taş dile gelir ki gelir
başlar koyunları saymaya
bir koyun, iki koyun, on koyun...
gelip geçerler önünden
birinin kafası diğerinin kuyruğu altında
uyuyacak garibim birazdan, uyuyacak
uyandığında
bu oyun da bitmiş olacak...
Ercan Cengiz
|