Bozgun
Yordum yılların suskun geçmişini durgunluğumla
Sözlerim isyankâr bakışlara takılı
Ayrılışına öykündüm dalından yaprağın
Toprağa düşen ekmek şaşkınlığında
Kaynarken kanım ellerimde...
Eskidi sevdaya duran gökkuşağı
Tadı yok hırçın rüzgârın
Eylül, yeni bozgunlara gebe
İklim, kışkırtıyor suçsuzluğu acziyete
Savrulurken düşüm *******e...
Kırık gökyüzüne saldığım mavi dizeler
Her şiir yarım kalıyor çocuksu gülüşlerde
Arsız tebessümler sarhoşu şehir
Neminden utanır oldu bulut
Saçarken günahını köhne kaldırımlara...
|