Yani Sen
Yani sen bu gece karanlığı yırtıp gelebilir misin
İçimde biriken kasvet bulutlarını dağıtabilir misin
Yelkenli bir gemi gibi açılsam denizlere
Ufuk çizgisinde ellerimden tutabilir misin
Yani sen hüzünlü şarkıların yüreğime işleyen sesini
Baykuş gözlerinin geceyi ürküten bakışını
Yalnızlıkların balta girmemiş ormanlarda bir başına kalışını
Bir sevdanın sokağa düşmeden tertemiz duruşunu
Medyumlara sormadan bilebilir misin
Yani sen içimde esen deli rüzgârların
Uğuldayan sesinde inleyen aşk nağmelerini
Denizlerin sahilleri döven sesinde inleyen acılarını
Ay'ın yakamozlarda çırpınan kanatlarını
Ve fosilleşmiş aşkların bin yıllık ağlayışını
Yüreğinde duyabilir misin
Yani sen haykırsam bir yelin sırtından
Özlemi bindirsem bir gemiyle göndersem
Öpücüklere boğup geri gönderebilir misin
Yani sen bu aşkı uzaklarda da olsan
Gittikçe kısılan bir mum kadar kalsam
Güneşin ufuklara kayışında bir gece gibi kararsam
Ve sorsam:
Desemki; sen bu aşkı
Ellerimi tutmadan gönlünce yaşayabilir misin
|