Martı içtiğim İstanbul sabahlarından eksilirken mevsimler
Martı içtiğim İstanbul sabahlarından eksilirken mevsimler
Fırtınalı şiirler yazıyoruz
Siyah, beyaz fotoğraflardan çıkarıp anıları,
Kibirli yalnızlıkların düşlerine çekilip savaşmak
Silmiyor bu şehrin rahmine düşmüş karanlıkları
Okyanusla birleşmeliydi gözlerimden akan Nil,
Ben adına Fırat derim yangınlarımın,
Bir benzerim idil,
Çekip giderim günün bozuk saatlerine
Asıldıkça asılırım her zemheride
Tuttuğum akreptir,
Kaçırdığım yelkovan,
Hiçbir cellât güneşi özlemez
Göğsünde birikmiş yarasalarla,
Gökyüzü hecelemez adını,
Kırılgan dalgalarla,
Alt üst olur bu şehir kusmadan içinin depremlerini
Ölüm kuşlarını ürkütmeden gençlik uykularımda
Bize göre değil yıldızları eksiltmek gökyüzünden,
Kendi yağmurlarımda kan kalabalıklaşırken ölü hücrelerime
Öldüğümü biliyordum dillerinde bir telaş türkülerin,
Ve kelepçe yok ellerimde,
Cesetler doldurulmuş ceplerime boşaltamadım…
Martı içtiğim İstanbul sabahlarından eksilirken mevsimler,
Lütfi Kireçci
|