Dil-Dâra Bıraktım
Aruzun veznini fehm, şâir-i düm-dâra bıraktım
Yeni tarz şi’ri de garb düşkünü ağyâra bıraktım
Yazarım bilgimi, hissettiğimi sıdk ile billah
Bana tevcîh edilen telmihi, eş’âra bıraktım
Okunan bir kısa beytin bile şerh anlamı lâzım
Kötü ma’nası olan nazmı da rüzgâra bıraktım
Edebin verdiği şartlardan uzak kirli lügatla
Başıboş, saçma sapan sözleri mey-hâra bıraktım
Bu mukaffâ beyitin metnini tullâbıma ithâf
Gazelin baş sözü bercesteyi dil-dâra bıraktım.
Fehm = anlaşılması
Düm-dâr = arkadan gelecek
Telmih = imâlı sözler
Mey-hâr = sarhoş
mukaffâ = kafiyelenmiş
Tullâb = öğrenciler
Dil-dâr = sevgili
Feilâtün feilâtün feilâtün feilâtün
. . / / . . / / . . / / . . / /
Mehmet Fatin Baki
__________________
Buraya Kadarmış ..
|