Tek Mesajı Görüntüle
Old 09-28-2008, 04:55 PM   #280
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57919
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Japonya...

Buranın incisi hem meşhur hem pahalı…
Sözlerinde hissettim inci alıntılar,
Duygularımda nedenleri çok hazan,
Suzuka şehrinde okyanusa uzanır
Sonsuz merakım ve acılar!

Hiroşima’da hala atom bombası paniği,
Okul hala o günkü gibi canlı,
Nehir hatırlatır gibi akar yanında,
içinde sanki insandan başka bir şey görünmez...
Müzesinde animasyonlar yaşatır o gün hissini,
Gözlerden dökülür bir iki damla gözyaşı...
Hatıra defterine yorumlar, o günkü gibi canlı!

İşin garibi Amerika seviliyor devasa,
Her genç kızın hayali evlenip yaşamak orada,
Önyargım yerini bıraktı şaşkınlığa...
Meğersem, alt yapı ve yatırım akmış bombadan sonra
Japonya'yı imal etmiş Amerikan elması...

Tokyo’da insan her metre karede pirinç gibi,
Metroda kaybolur tarih ve cinsiyet rehberi…
Robotlaşan mekanik yaşam silinmez,
Yüzlere yansır uykulu izleri…
Her yerde telaş,
Her yerde alış veriş,
Mukavva kutuda yatan seksenlik ihtiyarlar eve alınmaz
Sanki çiçek gibiler mukavvalar saksı
Merhamet özlemleri, saklanır utangaç bakış...

Boyun kıracak kadar yükselen gökdelenler,
Depreme meydan okur mimariyi planlayanlar,
Çalışmayı nesillere aktaran şaşırtıcı bilinmezleri!
Dinledim, çalışmaktan başka çaremiz yok diyenleri
Öyle utangaçlar ki... iki laftan sonra gördüm yüzde
pancar desenleri, karışır sarıyla!

İncecikler, sanki kalas gibi sergileri,
Kadın-erkek tek model beden çizgileri,
Başları her an ruku’ya hazır, selam yazgıları…
Ruh aynalarında gördüm şer barınmaz:
Konuşurken,
Tokalaşırken,
Yolcuyken,
Dinlerken... Gülücüklerinde gerçek müzik konserini,
Seyrettim, bilmem kaçıncı baskı!

Ya yeşil çay ya da içki içtikleri,
Partiler, eğlencelerinin taçları...
Müzik tutku,
Sanat aranan kutu,
Okumak büyüsü,
Kucaklar saygıyla her görüşü,
Adım, adım şahane yaşam zinciri birbirine eklenmiş...
keşfettim sanki, yaşam modeli sanatını!

Şinto ve Budist tapınakları yan yana,
İçinde ağaçlara bez-dilek bağlama,
Güvercinden-tavşandan şans arama,
Bağışta bulunanların isimleri alt alta,
İnanç simgesi Nara Parkında, özgürce dolaşır ceylanlar!
Yılbaşı Hiristiyan gibi kutlanır,
Oteller sunar beyaz gelinlikli reklamlar,
Yanmış ölü külleri mezarlıklarda sütun sütun
Din olmuş dinsizlik vesselam…
Kimone içine sinmiş ruh, sarı sarı!

Uçak havalandığında,
Düşündüğüm ve yaşadığım anlar,
Acı bir hüzün verdi Müslüman ruhuma,
Yoktu içlerinde, bir tek tevhidi arayanlar!
Eğer okusalar,
Ya da ruhta dokusalar,
Otellerinde üçüncü kutsal kitab, Kur'an olsa!
Seherin en kızıl seyrinde sona erer korkular,
Güneş başka parlayacak batıl aynasından yazgılar!
Dua ettim ışık hızıyla o anda...
Buluttan süzülürken yağmurdan tortular!

Safet Kuramaz
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla