…Soğuk Parantez…*
sabahlar bilmez yaşlanmayı
kadim bir masalın ayak izlerine gece
kırmızı saatlerin mührünü vurur
:
açılır parantez
cezaya durduğunda tek ayak üstünde
en fazla kendi kökünü söker kişi
eşikten sızan suyudur buz dona çeken akşamın
adresini bulamayan bir mektup yazar sevgiye
:
soğur beden
geçmiş zamanlardan kalan iri sözler
ufalanıp un eler yazgımıza
arsızca kuşanılır sabahın diri vakitleri
tanrısal gücü umulur dağın yalnız bir ağıttan
dişlerini geçirir gerçek etimize
acıtır içimizin çengelleri
:
sessizliği dinleriz
meçhule üflenmiş
mum alevinde kapanır parantez
puhu kuşu sonuncu kez kanat çırpar
ağlar
tüylerini bırakır
kırık bir eylül cübbesine
:
soğur evren
üşürüz böyle...
(*) 13 Eylül 2005 - Sevgili Babam A. Muzaffer Bulgulu anısına.
Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|