Leblebi
narin boyunlu
tutsan kırılacak bir 'ağıt'ım kendime
kasaba kokulu orta halli ana caddesinde
her gün can sıkıntısına uyanan
mahalle ahalisinden sıradan bir çocuk
arkada eski istasyon
biraz harap
Fransızlardan kalma
komşuda biri karısını dövüyor her gece
babam sinirli:
dokunsan patlayacak
“Allah yarattı” demedi nitekim bir gün
ara sokaklar toz toprak izbe
teknolojik çip’lerden habersiz
seksekli kaldırım taşları dans ediyor kalbimizde
sancılı o kadın kim bilir nerde şimdi
tezgahında kazak dokuyan Müveddet Teyze
koca burunlu Hüsnü Bey Amca yahut
mum yaparken loş bodrumunda
gözbebekleri göverirdi yüz mumluk ampuller gibi
-o yüzden alıştım ispermeçet kokusuna
kadınına “yastık gülü” derdi hani
o güzellik ki yattığı yerden
şarkılar söylerdi sütbeyaz mumlara
neremi okşasan orası ağlıyor şimdi
insanlar terk etmiyor bizi
giden yalnızca zaman
bırakın kalsın!
hiç değilse özleyişin büyüsü aksın göz yaşlarımdan
ceplerimde yüz paralık çocukluk leblebim bir de
(22 Haziran 2005)
Naime Erlaçin
__________________
Buraya Kadarmış ..
|