Bekliyorduk
Biz söylenmemiş onca söze sahipken
Ayrı ayrı yerlerde susup
Aynı yoksullukla ağlıyorduk
Ne geldiğimiz yer belliydi
Ne gideceğimiz yeri biliyorduk
Yollar ve yılanlar aynı şeyi anlatıyordu
Anladığımız kadarıyla ılık ve kıvrılarak yürüyorduk
Aslında ılık ve kıvrılarak uyuyorduk birbirimizin karnında
Her nesil kendi iklimini seçmiş
Bize, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı olanı kalmışı
Bu yüzden kolay ısınıp kolay üşüyorduk
Yani kolay birleşip kolay ayrılıyorduk
İllüzyonu keşfetmek fazla zamanımızı almadı
Hepimiz usta sihirbazlardık
Birimizin bulduğunu diğeri kaybetmiş oluyordu
O kadar ki,
Birimiz ölmeden ikimiz olmuyordu
İllüzyon bu ya, hangimizin öldüğü hiç anlaşılamıyordu
Biz yaşanmamış onca hayata sahipken
Ayrı ayrı yerlerde ölüp
Aynı yoksullukla gömülüyorduk
Yaşadığımızı bilmediğimizden
Öldüğümüzü de fark edemiyorduk
Kendini fark edince doğum sancıları tutuyordu kadınların
Ve erkeklerin zaferleri yakıyordu şehirleri
Kokusuzca oynasın diye çocuklar
Kaleler yapılıyordu şehirlerin içine
Kaleler yıkılıyordu üzerimize
Yüzyıllar kendini fark edince...
Gidiyorduk doludizgin
Doludizgin aşıyorduk çağları.
Kızıl bir deniz olup yarılıyorduk
Vaad edilmiş gaz odalarına ulaşsın diye insanlar
Kanlarımızla yollarını açıyorduk
Çözülemeyen her bilmecenin bir tanrısı oluyordu
Ve her çözülen bilmecede bir tanrı ölüyordu
Biz tanrılara, tanrılar günahlara sığınıyordu
Her var oluş tutunacak bir dal buluyordu
Tehlikeli aklın sınırlarını çiziyordu kadınların etekleri
Ve erkekler söndürüyordu şeytanın yaktığı her ateşi
Günahla çoğalıyordu insan
Çoğalarak utanıyordu
Bir peygamber bulunup çakılıyordu çarmıha
Adem oğlunun binlerce yıllık günahından
Ancak bütün günahları sırtlanarak hafifliyordu insanlığından
İnsanlar büyüdükçe eşyalar kirleniyordu
Bileklerimiz kirleniyordu yaptığımız zincirlerin pasından
Beş vakit temizlenip toprağa eğiliyorduk
Ancak kendimizi unutarak kurtuluyorduk eşyanın ağırlığından...
Seferler düzenleniyordu güneşin battığı yerden
Düzenleniyor hala
Ölümler yağıyordu üzerimize
Yağıyor hala
Biz yeniden kalkıyorduk gelen her sabahla
Kalkıyoruz hala
Ve gökyüzünün altında dilekler tutup
Kurbanlar veriyorduk tanrılara
Veriyoruz hala
Aynı aymazlıkla...
__________________
Buraya Kadarmış ..
|