Forum Aşığı
Üyelik Tarihi: Dec 2005
Mesajlar: 4,764
Teşekkür Etme: 111
Thanked 1,308 Times in 803 Posts
Üye No: 4863
İtibar Gücü: 3046
Rep Puanı : 65437
Cinsiyet :
|
Yaşanmış Şifre Çözme Olayı!!!
Bu yazı bir şifre çözme olayının, bütün bir milletin kaderi üzerinde ne denli önemli olduğunu vurgulamak için hazırlanmıştır. Yazıda 2. Dünya Savaşında geçen gerçek bir olay anlatılmaktadır. Müttefiklerin savaş boyunca çözdükleri Alman şifresinden nasıl yararlandıkları ve bu istihbarat kaynağını kaybetmemek için neler yaptıkları savaştan 35 yıl sonra, F.W.Winterbotham tarafından yazılarak yayımlanan "The Ultra Secret" kitabında açıklanmaktadır
2. Dünya Savaşında yaşanan bu gerçek olay haberleşme emniyetinin ne denli önemli olduğunu çok açık bir şekilde göstermektedir. Eisenhover'dan Churchill'e ve 2. Dünya Savaşında savaşan hemen tüm büyük komutanlara kadar herkes, Almanların "ultra" şifresinin İngilizler tarafından çözülmesiyle savaşın Müttefiklerce çok daha az kayıpla ve çok daha kısa sürede kazanıldığında birleşmektedir.
Silahlı Kuvvetlerin yapısı ve gücü bir tehdit değerlendirmesine, tehdit değerlendirmesinin yapılabilmesi de büyük ölçüde istihbarat faaliyetlerine bağlıdır. İstihbarat ve istihbarata karşı koyma faaliyetleri; hasım grupların, kavimlerin ve nihayet ulusların tarih boyunca vazgeçemedikleri bir olgudur.
2. Dünya Savaşından 35 yıl sonra açıklanan bir şifre çözme olayının, savaşın müttefikler tarafından kazanılmasında oynadığı büyük rol, insanı gerçekten hayrete düşürecek seviyede olmuştur. "Boston Globe" gazetesinin yazdığı gibi şifre çözme olayının ne denli önemli sonuçlar doğurduğunun anlaşılması, 2. Dünya Savaşı hakkında daha önce yazılmış tarih kitaplarında bazı değişiklikler yapılmasını gerektirecek kadar önemli bulunmuştur.
Olay, İngilizlerin; Almanların "çözülemez" diye nitelendirdikleri bir şifre makinasını ele geçirmesiyle başlamıştır. Bu şifre 2. Dünya Savaşı esnasında Hitler ve üst düzey komutanlıklar arasında kullanılmıştır. Bu sayede İngilizler ve daha sonra müttefikler, Alman birliklerinin yerleri, gücü, ordu komutanlıklarının Hitler'den istekleri, sonraki harekât için önerileri ve Hitler'in yanıtları, Alman Komutanların daha sonraki taarruz, karşı taarruz, çıkartma yer ve istikametleri hakkındaki bilgilerinin neler olduğu, Alman birliklerinin nerede, ne zaman, ne yapacakları vb. hayati bilgileri bu şifrenin çözülmesiyle öğrenmişler ve kendi harekât tarzlarını bu bilgiler üzerine inşa etmişlerdir.
İngiltere savaşında hava taarruzlarının zamanı, Kuzey Afrika cephesinde Rommel'in cephedeki konuşlanması, zayıf tarafları ve hareket tarzı hakkındaki bilgiler bu mesajlardan öğrenilmiş ve Rommel'in büyük ihtiyacı olan lojistik ve özellikle akaryakıt desteği için gönderilen konvoylar, bu sayede, seyir halindeyken imha edilmişlerdir.
Savaşın hemen her cephesinde bu istihbarattan yararlanılmış, Atlantik'te "U-Boat"ların batırılması, Uzak Doğu'da Japon Donanma Komutanı'nın uçağının düşürülmesi bu şifreden elde edilen istihbaratla gerçekleştirilmiştir. Japon Donanma Komutanının hangi meydandan ne zaman kalkacak bir uçakla hangi meydana gideceği, ULTRA şifresinin çözülmesiyle öğrenilince, özel olarak bir uçak gönderilmiş ve Japon komutanının uçağı seyir halindeyken düşürülerek, komutan öldürülmüştür.
İngilizlerin şifre çözme olayına verdikleri önem ve Almanları istismar etmek için ne kadar titiz davrandıkları, örneğin bütün bir şehir halkını Alman bombardımanına feda edebilmeleri, gerçekten ilginç ve ders alınacak bir tutum olmuştur.
İngilizler, Almanların çok güvendiği ve çözülemez olarak kabul edip çok üst düzeyde Hitler, Alman Genelkurmay ve Kuvvet Karargahları, Ordu ve eşiti düzey Deniz ve Hava Komutanlıkları arasında kullandıkları şifreyi çözünce, ilk iş olarak bu şifrenin kendileri tarafından çözüldüğünün Almanlarca anlaşılmasını önlemeye çalışmışlardır. Bu amaca yönelik yeni bir teşkilat kurmuşlar, Başbakandan başlayarak bu istihbaratı kullanacak bütün komutanları özel brifinglerle bilgilendirmişler ve devamlı olarak Merkezi Teşkilatın denetimine tabi tutmuşlardır. Bu sayede Almanlar şifrenin çözüldüğünü savaş boyunca anlayamamış ve bu olay Alman yenilgisinde büyük rol oynamıştır.
İngilizlerin şifrenin çözüldüğünün Almanlarca anlaşılmaması için yaptıklarının en tipik ve dramatik olanı "Coventry" şehrinin bombalanması olayıdır. Olayın gelişimi şöyledir:
Almanların, İngiliz ulusunun savaş azmini kırmak için Londra ve diğer İngiliz şehirlerine yönelik hava taarruzları, daha başlamadan; İngilizler, çözdükleri şifreli mesajlardan bu hava taaruzları hakkında hangi meydanlardan, ne kadar uçakla, ne zaman vb. gibi birçok bilgi sahibi oluyorlardı. Taarruz edilecek şehrin adı mesajda kodlu olarak geçtiğinden şehir adını öğrenemiyorlardı. Bu açığı da radarlarla hava taarruzunun yönünü saptayarak kapatıyorlardı. Ancak bir gün çözdükleri bir mesajda açık açık "Coventry" şehrinin adını okudular. Yine mesajdan öğrendikleri bilgilere göre taarruzun başlamasına 4-5 saat zaman vardı. Bu süre içinde şehrin boşaltılabilmesi olanak içindeydi. Ancak şehrin boşaltıldığının basından gizlenmesi olanağı yoktu. Bu durumda da Almanlarınn şüpheye düşmesi, şifrenin İngilizler tarafından çözüldüğünü anlamaları ve şifreyi değiştirerek İngilizleri savaş boyunca istismar edebilecekleri çok değerli bir istihbarat kaynağından yoksun bırakmaları doğaldı.
Bütün gözler hükümete, Başbakan Churchill'e çevrildi. Churchill beklenen kararını verdi. Şehir boşaltılmayacaktı. Sadece alışılmış önlemler alındı, başta itfaiye olmak üzere, sivil savunma teşkilatı, hastaneler vb. uyarıldı, o kadar.
Böylelikle Almanların, şifrenin çözülmüş olabileceğinden kuşkulanması önlendi.
2. Dünya Savaşında yaşanmış olan bu gerçek şifre olayı; F.W.Winterbotham tarafından yazılan "The Ultra Secret" kitabıyla açıklandığı zaman, dünya basınında büyük yankı uyandırmış ve birçok tanınmış gazete ve dergide şifrenin İngilizler tarafından çözülmesiyle müttefiklerin savaşı daha az zayiatla ve daha kısa sürede kazandıkları hususu genel bir kabul görmüştür
__________________
|