Baba
(Rahmetli babam Muhip Erdener SOYDAN’a ithafen yazılmıştır.)
Keşke ben girseydim kara toprağa
Sen yaşasaydın baba.
Yüreğimize kor ateşler düşürdün giderken
Yaşamak, ayakta kalmak,
Ölmekten daha bir zormuş.
Bunu çok geç anladım.
Buralara keşke bir uğrasaydın
İki laf ederdik
Nasihatlerine çok ihtiyacım var baba.
Gitmek var mıydı ansızın.
Ansızın bir başına böyle bırakmak.
Bilirim, şımartmamak için
Bizleri uykudayken öperdin
Sabahleyin işe giderken
Çocuklarım uyanmasın diye
Kapıyı hafifçe çekerdin.
Ayağındaki ayakkabı Sümerbank malıydı
Bizlerinki ise hep markalı olurdu.
Çocuklarım mahcup olmasın diye
Eskimeden yenisini alırdın
Cigaranın en ucuzunu içer,
Üç kuruş tasarruf edebilmek için
Hafta içi gazete almazdın
Miras olarak kitapların kaldı
Onlara dokununca, sana dokunuyorum sanki
Elimden hiç düşürmüyorum baba.
Dikili bir ağacın yoktu ama,
Saygınlığın, kibarlığın vardı
Seni tanıyanlar hala anlatırlar
Sen farklıydın baba.
Vasiyetin hep kulağımda küpedir
“Dürüst olun, dürüst kalın”
“Benim servetim dürüstlüğümdür” derdin
Ben senin kadar dürüst değilim.
Kurtlar sofrasında adam harcıyorlar.
Dürüst kalınamıyor baba.
Kardeşimi 15 inde gelin verdik.
Kurda kuşa yem olmasın diye.
Almanya’ya, gurbete gittiğinde
Büyümeyen kızın yine küçüktü baba.
El oğlu rahat vermiyormuş
Oysa kızın bana emanetti
Çaresizdim.
Affet beni baba.
Kara toprağa verdiğimizde seni,
Ben onyedisindeydim
Onyedi bin yerimden yaralandım.
Her bir yarama tuz bastım.
Sesimi bir Allah’ın kulu duymadı.
Sen olsan duyardın baba.
Amcalarım, teyzelerim neredeler?
Herkes nereye gitti baba.
Küçük kardeşimi ne de çok severdin.
Daha dün bebekti,
Şimdi kocaman adam oldu.
Hep seni sordu büyürken
Seni yeterince anlatamadım
Kardeşlerime sahip çıkamadım
Affet beni baba.
Kapımızı hiç kimse açmadı.
Bayramlarda hep boynu bükük kaldım
Babam diye mezar taşını öptüm
Elini öper gibi.
Mezar taşı soğuktu,
Oysa sen hep sıcaktın baba.
Annemin gözyaşları hiç kurumadı baba
Ben gözyaşlarımı hep içime akıttım.
Senden kalan yadigar saatini
Halen saklıyorum
Emekli olduğunda duvara asacaktın ya,
Ben resminle beraber astım
Yine hep tebessüm ediyorsun
Sen kızarken de sanki gülerdin bize baba.
Evlendim…
Ben de baba oldum.
Ama senin gibi olunmuyor
Sen tatlı, sert
Ne bileyim işte
Bir başkaydın.
Sevdiğin şarkılar çıktığında
İçim burkuluyor
Ağlamak geliyor içimden.
Çocuklarımın yanında ağlayamıyorum baba.
Yıllar geçse de, sen benim yüreğimdesin
Dualarım senin için.
Ezelde ve ebediyette kavuşmak dileğiyle
Seni dünden de çok seviyorum.
Vecdi Murat SOYDAN
28 Temmuz 2005- Saat 00:45 Mihalıççık
Vecdi Murat Soydan
__________________
Buraya Kadarmış ..
|