Zehir Gibi Aşk
Senin şehrindeyim yine, hayalimde sen,
Gözlerim her yerde seni aramakta,
Bulutlarda hüznün rengi, havada kokun var,
Falezlerde yine çırpınıyor dalgalar,
Konyaaltı sensiz bir başka ıssız,
Kaldırımlarda yalnızlığımın boynu bükük gölgesi,
Şarkılar ne kadar anlamsız, sözler ne kadar boş,
Her anımda senli düşünceler…ruhum kör-kütük sarhoş…
En güzel kelimelerle yazmıştım oysa senli şiirlerimi,
Az mı çırpındım düşmemek için gözlerinin uçurumlarından,
Ay ışığını tutsak etmedim mi pencerene ******* boyu,
Çözemedin değil mi nedenini sende kayboluşlarımın,
Nerdesin şimdi düşlerimin en şahane kadını,
Sevemedim kahretsin ayrılığın tadını…
Nice özledim bilemezsin,
Ay ışığı altında mor dağların gölgesinde,
Başın göğsümde nostalji şarkılar söyleyişini,
Hatta bana kızınca bağırışlarını, öfkeli sesini bile…
Kaç takvim yaprağı düştü yere sen gideli,
Kaç tanesi eklendi alnımdaki çizgilere,
Kaç hırçın dalga öfkesini kustu sahile,
Kaç yakamoz intihar etti Akdeniz’in sularında,
Kalan zamanlarıma sığar mı vuslat düşlerim bilmem,
Yürekteki volkan hala kızgın ve sıcakken…
Dilek de tutmuyorum şimdilerde kayan yıldızlara bakıp,
Maviler, morlar, sarılar kaybetti anlamını gözlerimde,
Tomurcuk güllerimin bükük kaldı boynu…
Menekşelerim kurudu saksılarda,
Sensizlik derdinin ilacı yok,
Her şeyin var da…
Hayat ne zor yarış, ne büyük bir kumar,
Sevda ne bitmez sınav insan yüreğinde,
Mutluluk…Ne ulaşılmaz bir şehir,
Daha kaç kez öldürecek bizi kim bilir;
Aşk denilen zehir…
Murat Nail Güney 20 Ocak 2008 Antalya
__________________
Buraya Kadarmış .. 
|