Gören varsa söylesin!
Kolum kırık yaşıyordum, şimdi kanatlarımda kırıldı.
Bir süreliğine de olsa, Yüreğim yaralı..
Çekiştiriyor sözümü, ayrı kaldığımız saatler.
Zil çalar kulağımda, kurulmamış vaatler!
Uzakta ışıldayan titrek bir ışık yansıması.
Sessizliği bozan derenin su şıkırtıları.
Ne fark eder ki;
Uçmayı öğrenmeye çalışan bir karga yavrusu.
Düşe kalka yürüyen, uçuk sevgi karmaşası..
Ben değilim! Tarlada dövülen, buğday taneleri.
Harmanla dövüşen, makine homurtuları.
Olabilirdim! Arkaya düşen öbek öbek samanlar.
Derlenip toplanmayı bekleyen, kurumuş safralar..
Daha dün gece, sabaha uzanmış duygu kazıntısı.
Ürkek kalbime darbe yapmış, mavi düş sızıntısı.
Sayılmamış gün kalmadı, iki yana savrulmuş dünya
Zor zalim kapanmış gözlere, dayanmaz yürek acısı..
Bir değil, iki roman okusan, yazan bellidir.
Biçilmiş kefenle boy ölçüşen, ölçen bellidir.
Kazma kürekle toprak karıştıran, kazan bellidir.
Isınmış bir kazan sıcak suyu, ısıtan bellidir.
Yazılmamış bir hikayeyim, neylesin roman.
Beş arşın boyuma yetmez, varsa biraz iman.
Elin kırılsın kazarken, altında kal inan.
Altında tutuşan odun ol da, kaynasın o kazan!
Damga vurdu yine keder, yeni doğmuş gündüzüme.
Bir çıkış gören varsa söylesin, eylesin bir ferman!
30.06.2007 11.00
__________________
Buraya Kadarmış ..
|