Yılmaz ve Nazan
Yalnız seni sevdim, yalnız gözlerini.
Islak bir sonbahar akşamında, tutmuştum ellerini.
Lodos rüzgârları gibiydin, döndürmüştün başımı.
Mevcudiyetinle değiştirdin, hayatımın akışını.
Aşkın alev- alev yanıyor, yorgun kalbimde.
Zannetme unuturum, gündüz aklımdasın, gece hayalimde…
Aynı yöne giden iki ayrı gemi gibiyiz,
Şampanya bardağında yüzer, yıldızların üstünde dans ederiz.
Kâinat dar gelir sevgimize, sığmaz kalplerimiz bedenimize,
Islak gözlerle bakıyor, sevip de kavuşamamış tüm âşıklar bu halimize…
Mutluluk yeniden tanımlandı ve altın harflerle yazıldı kaderimize.
Bin defa gelsem dünyaya, yine sana koşardım.
En güzel duyguları, ben seninle yaşadım.
Ne hain zaman korkutur beni, ne de zavallı ölüm!
İçimde yaşayan bir çiçeksin, hiç solmayacaksın gülüm…
Mavi bir okyanus aşkın, inatçı bir sandal ömrüm…
Nehirler gibi coşkun yüreğim, çağlayıp akıyorum.
Aşkın mesken tuttu kalbimde, gitmesinden korkuyorum!
Zaruri ihtiyacımsın, yaşayamam sen olmazsan.
Aşkımızın karşısında, iflas etti âcizane zaman…
Ne mutlu ki YILMAZ 'ım seni tanıdı bu NAZAN.
HÜRREM DİLEKCİ
__________________
Buraya Kadarmış ..
|