34. Basamağın Son Taşı
bir çınar gölgesi
serinliyor yaşlı tenim
üşümüş ellerim
ısıtsın diye
çocukluğumun
güneş bakışlarını
beklerim
karanlık
bakışlı
hıçkırıkları kalmış
çocukluğumun
sade ve
saf
ona
ondandır
ağladıklarım
eteklerinde mor akasyalar
tepelerinde serceler
narin parmakları
boydan boya
dileklerle dolu
uç uç böcekleri
kirpiklerinde
gelincikten boyalar
kan damlar
çocukken geçsin istediğim
yıllar yığıldıkça
lütfen dur
bekle dediğim
34. basamağında
son taşı
bir gün
bu gün
yırtılan
birden
gökyüzünden
derin yar
dibi denizin
-ey gökyüzü!
mavi mi
siyah mı
rengin
Şule Aydemir
__________________
Buraya Kadarmış ..
|