Konu: Nihat Gülle
Tek Mesajı Görüntüle
Old 03-22-2009, 12:55 PM   #2
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57931
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Şiir Ustalarıyla Geçmişte Yolculuk...

İstanbulu seyrediyorum gözlerim kapalı
Orhan Velinin gözüyle bakıyorum sevdalı sevdalı
Orhan Veli garipliğinde ve kimsesizliğinde efkarlı
Garipliği satıyorum haraç mezat, alan yok belkide pahalı

Ağır ağır çıkıyorum gökyüzü merdivenlerini
Bir sırma kemer oluyor gözümde yalnızlıklar şehri
Son kuşları izliyorum ah! hayatımdan uçup gidenleri
Ahmed Haşimin gözüyle kararıp tunça dönüyor boğazın suları

M.Akif Ersoyla buluşuyoruz bir bulvarda
İstiklal marşını okuyorum sağnak bir yağmurda
Şehidime dar gelmeyecek makberi kazıyorum gönlümde
Altın kanatlı bir kuş kapıp uçuyor şehidimi kayboluyor ufukta

Sonra üstad Necip Fazıl la sakarya şiirini okuyoruz birlikte
Ben kahraman Türk insanını anlattım diyor o şiirimde
Oğluma mektup yazıyoruz birlikte o kara zındanda
Öp beni seccadem alnımdan diyorum yaşayan ölüler arasında

F.Nafiz Çamlıbelle sessiz gemiyi geziyoruz bir ara
Kaptanı yok,kamarotu,çarkçısı yok hali hazırda
Meçhule giden gemiye bilet alıyoruz son limanda
Ölüm temasını ne güzel anlatmıştı merhum o şiirde

Yahya Kemal Beyatlıyla devam ediyorum yoluma
O yolcu ben arabacı çıkıyoruz anadolu turuna
Han duvarlarında yazılmış şiirleri okuyoruz yol boyunca
Maraşlı Kul oğlunun dizeleri kurşun gibi işliyor ruhumuza

Fazıl Hüsnü Dağlarca ile tanışıyoruz bir davette
İnsanlar dağlarla bulutlarla hep o mavilikler içinde
İnsan nasıl ölebilir yaşamak bu kadar güzelken diyor hoca
Kim ölmek ister diyorum hoca,ah keşke elimizde olsa

Cahit Sıtkı Tarancı geliyor sonra yanıma
Yaş otuzbeş yolun yarısı eder diyorum saygıyla
Dante gibi ortasında değil,sonuna geldik ömrün o hızla
Hazırlanın o zaman pek yakın diyor o büyük buluşma

Muhibbi Kanuni ile söyleşiyoruz bir süre sarayında
“Ey çerh-i dil yağmaladın dil mülkünü” diyor o harika şiirinde
Gönül sarayı dil mülkü yağmalanmadan temizlenir mi sizce
Padişah konmaz o saraya,sultan tek olmazsa


Nihat Gülle
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla