Yanmalı İçimde Ateş 
Toplamalıyım içimdeki dağınıklığı  
Düşmeliyim yollara bir türkü tutturup  
Aldırmaz görünerek acıya  
Şöyle oynamalıyım en kıvrağından  
 
Seçmeliyim en çıtır simidi  
Kestirmeliyim gözüme  
En ilkel kır kahvesini  
İşlemeli bakır semaverin  
Dumanı kaçmalı boğazıma  
Devirmeliyim bardak bardak çayları  
Gıdıklamalı yosunlar  
Birbiriyle şakalaşan  
Şaşkın ayak parmaklarımı  
Kaşlarını çatarken babacan kahveci  
Sakalları eşlik etmeli kahkahalarıma  
 
Karışmalıyım doğaya  
Gülümsemeli, çiy taneleri altında  
Parıltılı yeşil yapraklar  
Yemsiz olta ile tutmalıyım balıkları  
Bunaltmalı sıcak hava  
Ateş topu gibi güneş  
Asılı kalmalı şehrin üzerinde  
İnerken aşağılara...  
Kızıla çalmalı Akdeniz  
Fırlayıp yarmalı hırçın dalgaları  
Burnu havada rengi beyaz tekne  
 
Gün batısından esmeli serin yel  
Düşmeli billur tanesi damlalar  
Dönüp sarmalı toprak kokusu  
Yanmalı içimde par par ateş  
Deli sevinçler kırmızı renkli  
Yerleşmeli gözbebeklerime  
Koşmalıyım tabana kuvvet  
Dalıp bulut kümesinin içine  
Karışmalıyım yanık sevdalara  
 
Ay ışığının yumuşak beyaz kollarında  
Yanıp sönmeli rengârenk lâmbalar 
		
	
		
		
		
		
			
				__________________ 
				Buraya Kadarmış ..  
			 
		
		
		
		
	
	 |