Konu: Ali Arslan
Tek Mesajı Görüntüle
Old 03-30-2009, 10:42 AM   #3
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57932
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Beni Böyle Ağlatmayın Türküler

Buralarda,
İnce bir sızı olur dolanır içime bu türküler.
Bir bakarsın yel olur birden bire gelirler;
Bir bakarsın el olur da kaybolup giderler.
Sevda yüklü,
Bir gelip bir giden sevgililer gibidirler.

Ağlatmayın beni böyle türkülerle,
Ağlatmayın siz ey türküler.

Kösepınarı’nda Ay,
Neden her akşam böyle doğar erkenden? ..
Sisli bir karanlığın içinden kıvrılarak,
Düşer.
Kırık bir parçadır kapanır üzerime.

Dilerinde şimdi yanık türküleri var,
Yılların susamışlığıyla tutuşur,
Düşer her bir türküden.
Düşer damla damla kanayan yüreğimin içine,
Her gece buralara,
Ve her gece bu Gökten,
Üzerime üzerime dökülür.

Bu dağlarda,
Aniden ağlar bir geçmiş bu kayalardan,
Işığa hasret kalan,
Nice hayatlarda çoğalır yok olup giderler.
Bir fakir çobanın kavalından çıkan sesle,
*******i benim yüreğim infilak eder;
Uzaklaşır birden hüzünlerim,
Gider de,
Anavarza ‘dan ta Kozan’a başka bir zamana doğru havalanırlar.
Bir kadının bir zamanlar cana can katan sütüyle dolan,
Şimdi bir tarih olan,
Taş heykellerde şehvetle sunulan memelerine üşüşürler.
Yükselir dururlar hep beraber;
Eski bir aşk hikayesini bırakarak arkalarında,
Göğün mavi kafesinde masumiyetle aklanarak yücelirler.

Ağlatmayın,
Burada beni yalnız,
Beni buralarda bırakmayın ıssız.

Ağlatmayın,
Beni böyle türkülerle yüreğimden,
Ağlatmayın siz ey türküler.

Bir hatıralar yumağıdır geçmiş,
Kamaşır ve şavkır bir bulmaca.
Tüm ihtişamıyla,
Uzanır karşımda bir tarihtir Karatepe.
Sıra sıra kitabelerde dizilirler,
Yansırlar ince yaprakları arasından,
Yemyeşil çam kokulu dallardan,
Suyun üzerine süzülen kuğular gibidirler.
Kendi kendilerine mırıldanırlar.
Yaprak yaprak tarihin sayfalarından,
Saklanan geçmişlerini her bir yüreğe açarak,
Eklenir zincirlerine halkaları.
Pırıl pırıl parıldarlar *******in kör karanlıklarında.
Gökten Ay doğdu sanır işte o an insan,
İçimi alev alev kavururlar,
Birer birer dökülenler bu türkülerden,

Ağlatmayın,
Ağlatmayın beni şimdi.
Üzerime üzerime devrilen,
Serin yayla yağmurlarına hasret,
Çukurova’nın nemli bulutlarına sararak beni,
Savrun’un kıyısında her gece tam da bu vakitler.

Ağlatmayın beni böyle türkülerle,
Ağlatmayın siz ey türküler.

Ali Arslan
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla