Değer mi Yaşamak 
 
Sessizliğin ortasına dikilen adam  
Alnını,   
Güneşin kafatasını bile eriten,  
Işığına dayayarak,  
İntihar  kokularına bırakıyordu bedenini.  
Uçarcasına bakarak etrafına,  
Döküldü o  an işte geçmişinden sızan acı türküleri,  
Rüzgarla yol alan bulutlara.   
Islık çalan bir serseriydi artık  
Özgürlüğünü damıtarak beyninden,   
Tuhaf bir sessizliğin  
Dörtnala gidişine gülüyordu.  
Atlılar çok  gerilerde kaldı  
Şimdi zaman modern,  
Duyguları söndüren itfaiyecilerin  köpükleri dahi katkılı,  
Yok  
Eski sokakların tadı.  
Yargılar   
Değişiyor gün be gün,  
Yaşamsa,  
Ne kadar ağlamaklı?  
Şen şakrak  kahkahaların yükseldiği  
Bir masaldı;  
Düş kırıklarına halka halka  geçercesine  
Yaşananlar.  
İnsan,  
Bu kadar mı değişmeli?  
Elbette ki   
Değişim,  
Ama değer mi kendini,  
Kendi içinde her şeyiyle yok ederek   
Böyle yaşamak? 
 
Ali Arslan 
		
	
		
		
		
		
		
	
	 |