Ne Aşktı
ufacık kadın
uykusuzluktan benzi solmuş koca adamın irkilmiş ve yorgun suretine
her bırakışında kendini şaşkın şaşkın
bu bir aşk sandı
küçücük bedeni bir kuş ürkekliğinde kanatlandı heyecanlanarak
koca adam
tüm dehşetiyle kapanarak üstüne ve her gece
mütemadiyen sızılarını yolarak geçmişinden
ağladı
yalvardı çekerek devamlı
yalandan kendine doğru uzamakta olan burnunu
kendini birdenbire kocaman sanan
bu küçücük kadın,
alkışlanan yüreğine aldandı
bakakaldı şaşkın şaşkın
bu bir aşk sandı
bu kocaman gizil ve masalsı düşlerin adamı
çok aşkların bu mahir aldatıcısı
bir kanadını yoldu kopardı.
parpazlanarak önünde sürünerek
açılmış kocaman gözbebekleriyle korkularıyla cebelleşen
utancını bedeninin yapraklarına sararak
saklanan bu küçücük kuşu
küçük kadın
tuhaf bir cesaretle
bir daha korkularından sıyrıldı
silkinerek
bu kez kendini ciddi ciddi şovalyesinin bir meleği sandı
devamlı bal çalmaya müptelâ
dilindeki şeytan tüylerine aldanarak bu kocaman adamın
yürüdüler
şimdi beraberce yürüyorlar el ele! ..
her bir beyaz sayfa açıldıkça önünde küçük kadının peş peşe
kirli ruhların kabarmasını yine
bu bir aşk sandı.
..
/ne önemi var/
bir yaşlı çınarın çatır çatır kırılsa onuru/
sallansa da /darağaçlarının kalın ilmeğinin ucunda/
ve yapışıp kalsa da bilinçlerindeki tarihe/
..
haydi alkış! ..
ama,
ne aşktı.! ..
Ali Arslan
|