Aykırı ve masum
ne güzel elim sende oynardık seninle.
birbirinden kopuk kutupları sarmaşıklara saklardık.
hangi dağın, hangi atlas sayfasında,
gölgesini en derin gölgeli göllere
bir intihar uçağı gibi çaktığını çok iyi bilirdik.
ama bilmezdik dağların da göller gibi ağladığını.
biz aşkı sadece kokusundan tanırdık.
ağır sırat hesaplarımız vardı
kendimize göre biçilmiş.
belki ondan bin korkuyla ancak tutardık ellerimizi.
daha ileri gitmez, ağlamaktan korkardık.
ince belli bir gelinlik elbisesini
hiç indirmezdik astığımız duvardan.
ne güzel elim sende oynardık biz seninle eskiden,
aklımıza hiçbir şey getirmeden….
Cevat Çeştepe
|