Kapı tokmağı
ben bir kapı tokmağıyım
belki bu paslı çivilere sorsan onlar anlatır sana
neden ben buradayım
ve nasıl senin her kapıdan çıkışında
takılır gözlerim peşine, nasıl eşlik eder sana.
ben bir kapı tokmağıyım
belki bu çürümeye yüz tutmuş tahtalara sorsan
onlar anlatırlar sana
her geliş saatinde senden önce
nasıl kan-ter içinde çakılıp yerime
beklediğimi seni, ellerini üzerimde hissedeceğim diye.
“bakmayın siz kılığıma kıyafetime,
Mısır’dan geldim sizinde sandığınız gibi.
bilinmeyen daha başka bir medeniyetten de
gelmiş olabilirim belki.
yada Roma’dan, kim bilir eski Yunan’dan
fırlayıp eros’un kollarından.
bir kazıda bulunduğumu söyleyenlerde vardır
bilmediklerinden.
ama bu kapıda, böyle dört başım mamur
yüzümde bir gülümseme
yirmi dört ayar durmamın bir tek nedeni vardır
sen gene de bilme.”
Cevat Çeştepe
|