| 
				  
 Zar sesli, zor sokaklar
 ben bu sokağı çok iyi tanırım.
 yaşamım ile  ilk kumarımı
 bu köşe başında oynamıştım,
 ve onu satın alabileceğim son  parayı
 burada, gene ona kaybetmiştim,
 şu apartmanın
 hemen  girişindeydi yerim,
 sırtımı duvara dayamıştım.
 
 çok iyi tanırım ben  bu sokağı.
 ilk attığımız zarları,
 ne kadar dürüst sallamıştık oysa.
 kaybetmek;
 demek en baştan bana yazılmıştı
 yaşayıp öğrendiğim oyun  buysa.
 
 şimdi nem ve yoğun sis yazıyor,
 derecelerin göstergelerinde.
 yakalarım onun için,
 devamlı yukarı kalkıyor
 ve bu sebeptendir
 ellerim devamlı cebimdedir.
 
 her soluk verişimde çıkan bu buhar,
 içimdeki ateşten yükseliyor.
 oysa tenimde bütün hücreler
 donuyor  biliyorum.
 çırılçıplak boy fotoğrafımı asıyorum
 sokak tabelasının  üstüne.
 bir sabunu avuçlarımda koklayacak kadar
 kirliyim sadece.
 
 bu akşam gene buradayım işte.
 gene gözlerim,
 bu sokağın kedileri  ve köpekleri ile
 aynı çöp tenekesinde.
 yaşamımım son kumarını  oynayacağım
 burada yaşamımın kendisi
 ve gene olabildiğince dürüstlüğüm  ile.
 bu kez sırtını o dayamalı duvara,
 gene aynı apartmanın
 aynı  kapısında.
 kaybedecek olan belli, benim nasılsa
 |