Bilinmeyenle 
 
Hilalin kızıllığı yansırken ölü suya,  
Bin bir düşünce  geçti, zihnimin kıyısından  
Saçlarımı tarayan ılık Boğaz rüzgarı  
Alıp,  götürdü beni bir garip bilinmeze  
 
Artık hiç bir madde yok gözlerimin  önünde,  
Bir peri dans ediyor Kızkulesi yerinde  
Akisler vurup, kaçtı  ıslak kirpiklerime,  
Alıp, götürdü beni bir garip bilinmeze  
 
Kara bir  bulut geçti hilalimin önünden,  
Gölgeledi düşümü, nispet yaparcasına  
Bir  şey yükseldi birden, tenden koparcasına,  
Usul usul sokuldu, o garip  bilinmeze  
 
Şimdi hissetmiyorum ne bir ses, ne bir nüfuz  
Ellerim donup  kalmış, sanki efsuna maruz  
Ayaklarım kenetli, bedenim ona keza...  
En  ince sathıma dek, işlemiş ki o hülya  
 
Varsın inlesin cismim, yosunlu  eteklerden  
Kopmak istemiyorum bu rüya aleminden  
Belki de asla dönmem o  vasıfsız vücuda,  
Dalgaların dilinden bir nağme duymak varken...   
 
Attila Şanbay 
 
Attila Şanbay 
		
	
		
		
		
		
		
	
	 |