Annem'e
kesilen göbeğin acısı bende
güz kokusu sinmiş göğüslerine
iki ekim sabahı
bin dokuz yüz yetmiş iki de
kayboldum avuçlarında
tuttuğunda ellerimi
nöbette kulakların
uykusuz *******inde
söyle annem nerde
şimdi göğsün nerde
hani nerde
kızgınlığın, eşek sıpan
ilk mayıs dokuzu
kucaklayıp çiçeği verdiğimde ellerine
titrek ellerin, yaş gözlerinde
aslan oğlum
koca seneler devirdim bak anne
yaş otuz ikilerde
sıcak nefesin halen bedenimde
nice sevgililer değdi de tenime
nice kadınlara yar dedim de
söyle annem nerde
şimdi nefesin nerde
dut ağacına yaslandım
sen varsın
kurduğun beşik izlerinde
bir burukluk var
mis kokulu fesleğenlerinde
dudaklarımda ilk anne
ıslanmıştı gözlerin inceden inceye
''kurban olurum sana ben'' demiştin de
ah annem
ben koca adam olmuştum gözünde
söyle annem nerde
şimdi kokun nerde
zamanı geri çevirmek zor
bilirimde
hadi al koynuna yine beni
okşa saçlarımı ninnilerle
gittiğin yerler çok mu uzak anne
söyle ora nerde! !
ayaklarım çırılçıplak yırtıldı patiklerimde
yeminler olsun uçarak gelirim
yeter ki gel de
söyle annem nerde
şimdi sıcaklığın nerde
yok annem merak etme sen
özlemindir kanayan kalemimde
deli oğlun bilir
sen gelmesen de
beklerim zamanı
sensiz geçmese de
söyle anne mutlu musun
vaat edilen cennetlerde
biz mutluyuz
senle geçen günlerde
seni seviyorum anne
binlerce mayıs dokuzu geçse de
Ali Gençay
|