Hüznün Yüzü Eylül(3)
Sonra istediler Eylül’ü babasından
Ve düğün vakti geldi
Yüzünde saadet çiçekleri
Parmağında yüzük
Eylül mavi gözlerle evlendi.
Mutluydu Eylül
Huzurluydu sevdiği ile
Her akşam
Eylül’ün dizine uzanır
Türküler söylerdi kadife sesiyle
Tatlı sözler devam etti bir süre
Sonra kızmalar, bağırmalar başladı
Tatlı sözler unutuldu
Fırtınalar oluşur,
Mavi gözlerde şimşekler çakardı
Gözyaşları başladı sonbahar yağmurları gibi
Tanıştıkları banka gider otururdu
Mavi gökyüzünü arar
Karşı bankta
Otururken büyüyen bir nefret bulurdu
Şiddet büyüdü
Hüznün yüzü oldu Eylül
Sonbaharı her mevsim yaşadı
Her mevsim yaprak döktü sevdası
Her mevsim ıslak bir ay yaşadı, eylül
Ne eve gitmek, ne evden çıkmak
Ne mavi gözlere bakmak
Tek düşüncesi kaçmak
Ve
Mavi gözlerden uzaklaşmak
Çaresizliğin içinde
Hüzün çöktü yüzüne
Pişmanlığın gözyaşlarıydı içine akan
Ne kadife ses geliyordu kulağına
Ne de mavi renk görünüyordu gözlerine
Uçurumlara gitti kurtulsun diye
Hep inancı tutup çıkardı
O güzelim Eylül gitmişti
Artık hayattan bıkmış, yorgun
Bir kadın vardı
Turgut Uzdu
|