| 
				  
 Zapturapt - düz yazı -
 Manşet haberler,güne bali çekmişcesine uyuşturarak  başlatabiliyor sizi.
 Bir dolu soğuk savaş, sıcak savaş, aile içi savaş....ve  uyuşturucuyla savaş.
 
 Geç kalmadık mı bu komisyonu kurmakta ve ele  olmakta? Zararın neresinden dönsek kardır derler ya! Asla kar getirmez bu  politika.
 
 Ne sivrisineğin kökünü kurutabilir, ne ülkeler arası savaşı  bitirebilir
 ne de böyle bir maddenin üretimi, tüketimi ve sunumunu  engelleyebiliriz.
 Bizler sadece önlemlerimizi alabiliriz.
 Bu önlem hapis  cezası olsa ne yazar.
 Arada kaynayacak olan bunca aç yoksul var.Hapisi de  boylayacak olan onlar.
 
 Okullarda uyuşturucuyla savaş....Acı bir gerçeği  vurguluyor bence.
 Eğitimin, sevginin,saygının, barışın,  milliyetciliğin,üretkenliğin işleneceği,
 aşılanacağı amacını güden bir yapı  bu denli dejenere olmuşsa hata nerede?
 Ne kullananda ne de satıcıda.
 Talep varsa, arz doğmuştur.
 Köküne inmek gerekir, talebi doğuran  sorunun.
 
 Göç ve doğurduğu kültür çatışmaları,dengesiz beslenme sonucu  sağlıksız toplum, ekonomik kirizler istikrarsız yaşamlar, sitres yükü ile  psikolojik bir savaşa dönüşmüşse ve çaresizlik yükü altında ezilirken dünya tabi  ki talepte, arz da doğar bu sonsuzlukta.
 
 İkinci dünya savaşında bu yana,  düşünürsek kuklası olduk dev güçlerin.
 İyi güzellerini gördük. kötülerine  kör perde ördük.
 
 Geçelim,hepsi bildikleriniz, ancak asla geçemeyeceğim  tek konu var
 EĞİTİM.............ki bunu yaygınlaştırmak adına sektör  oluşturuldu dev gibi büyüyen.
 Eğitimden kasıt neydi acaba..? Ekonomiyi  büyütmek adına teknolojiyi geliştirmek adına teknik eğitimden öteye geçmedi.
 Çocuklar, gençler ideolojilerini gerçekleştiremeyenlerin hedef kitlesi.
 Misyonlarını kaybedenlerin zafer simgesi.Başarıyı isteyenlerin yarış
 imgesi olmaktan ve kompleksli, ruhu zayıf, beyni robot birer gurur makinesi  olmaktan öteye gidemedi.
 Ve de egolarını tatmin edecek izleyiciler.
 İşte  bozukluk burda...
 Toplumları, çekirdekten başlayarak, eğitim seferberliğini,  okuma yazma anlamında değil.
 Psikolojik,sosyolojik ve de yaşam felsefelerini  pozitif yönde geliştirecek program ve projelerle oluşturma ve uygulama savaşına
 girerek, her toplumun kültürüne yaklaşım şeklini göze alarak koşullar ne  olursa, nerede olursa olsun sağlıklı bilinçli düşünebilme,hareket edebilme  yeteneğinin kazandırılabilmesi ile mümkün olabilir.
 Bu varaoluşa,yaşama olan  bakış açısını geliştirecek ve her problemin bir çözüm denklemi olabileceğini  bilmek, zoru başarmanın hazzı sanal, rüyasal bir mutluluğun arayışını dahi  aklına getirmeyecektir.
 
 Çünkü, mutluluk, ne varlıkla ne de kariyrle  olmaz. Mutluluk sevgi saygı ve
 varoluşunuzun nedenini bilmekten geçer.
 Varolduğunun bilincide olan bir toplumun ebebeynlerinden de sağlıklı
 geçici mutluluk peşinde olmayan cocuklar doğacaktır.
 
 İşte o zaman  bırakın satabilen satsın.
 Anlaşılıyor ki...satıcıların savaşı kadar  savaşamıyoruz.
 Eğitmek için..............................................  .......................
 
 
 
 10.01.2006-nazan-istanbul-
 |