Özlem
Böyle miydi bir zamanlar
Şu griye kesmiş meydan,
Yeşili çalınmış meyve bahçesi
Ve yeni doğmuş bir bebeğin
Masmavi gözleri değil miydi bu Dünya
Gerçeküstü düşlerinizin
O ılıman iklimli sahnesi
Daha güzel şeyler de vardı
Kalküta’da gecenin rahmini parçalayarak doğan güneşin
Marmara’da kıpkızıl batışını izlemek
Sonra parmak hesabı sayabilmek gökteki bütün yıldızları
Hani erdemleriniz vardı,
Yeryüzünün öbür ucunda suya düşen
Bir gül yaprağının çıkarttığı sesi duyabilen
Fidan gibi gencecik nesilleriniz vardı
Ayışığını avuçlarında taşıyan
Ardı sıra yürüyeceklere
Hani inandıklarınız vardı
Uğruna kendi hürriyetlerinizi
Hiç düşünmeden feda ettiğiniz
Anneleriniz vardı
Altı milyar çocuğu
Kendi çocuğu gibi bağrına basan.
Vakur ve onurlu insanlarınız vardı
Hürriyet altın tepside sunulurken önüne
Daracık bir odada ölümsüzlüğü seçen...
Bir zamanlar öyle güzeldi ki
Şu insanlık dedikleri
Şimdi ne zaman “bir çift güvercin havalansa'
Ağlamaklı oluyor gözlerim...
2005
|