Mektubum
Allah duamı kabul etti bugün.
Hıdır ile İlyas bugün buluştular, bugün.
Annemle dört beş gibi kalkardık ve onları her altı mayıs günü bahçede karşılar ve izlerdik.
Ankara'ya geleli uyanamıyorum, gitmiş oluyorlar ve ben üzüntü duyuyordum.
Bu sene öyle olmadı.
- Beni dört-dört buçuk gibi, mutlaka kaldır, uyanırsan eğer - dedim eşime.
Uyanmış ama aklına hiç gelmemiş. Saat yedi, evet, tam yedide uyandım. Aklıma ilk düşen altı mayıs olduğuydu. Cama koştum!
Heey, beni de beklemişler, gitmemişler. Bugün Hıdır ile İlyas sohbeti uzatmışlar ve sabırla uyanmamı beklemişler.
Yaprak kımıldamıyor. Hava sakin. Bir saat mutlulukla doğayı seyrediyorum. Pisicikler miyavlaşıyorlar, anneyi bekliyorlar. Kuşlar neşeli ve çok hareketli. Apartman boyundaki ağaçta (apt. 9 kat) tek yaprak kımıldamıyor. Apartmanların bahçelerindeki görebildiğim bir iki ağaçtaki yapraklar da kımıldamıyorlar. Hıdır ile İlyas buradalar, henüz gitmemişler...
Gördüm, gördüm, gördüm. Şükürler olsun Allahım, çok mutluyum!
Dileklerim: sağlık, mutluluk; barış olsun!
Hoş kalın,
Hoşçakalın,
Allaha ısmarladık, sevdiklerim!
(06.05.2007, Ankara)
Vasfiye Çetin
|