Tek Mesajı Görüntüle
Old 04-10-2009, 04:03 PM   #80
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57933
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Etek ve Pantolon23

_Bu kitaplar sana nereye kadar yetecek? İstersen sana senin anarşist ruhuna yakışmayan bir teklifte bulunayım.Heike'yi tanıyorsun.Hani geçenlerde ölmüştü.Ben onun evinde kalıyorum.Koskocaman ev, istersen her zaman kalabileceğin bir kömürlüğü de var ama bisikletlerini götürüp götürüp bir yerlerde bırakmaman şartıyla ne dersin? Bu da sana hayattaki ikinci dostundan yapılmış bir teklif...
_Bu durumda vereceğim cevap belli.Bir sebebin olması gerekmiyor.O yüzden iyi bir kaybeden olmayı tercih ederim.Biliyorsun benim civatalarım ters, sıcak çorba istemiyorum herkes gibi.Eğer bir gün aç kalır veya bıçaklanırsam adresim belli.
_Yalnızlık gene yalnızlık.
'Neden karşıma hep manik depresifleri çıkarıyorsun Allah'ım? Bir gün vidaları sağlam basılmış bir insan karşıma çıksa ben yine de defolu insanları tercih edeceğim.Çünkü kişilik bir kıyafatse onu üzerine oturtamayan bozuk insanlarda her zaman kendimden bir parça göreceğim.'
_Dört frank elli rabbin Yuri...Bugünki kazancın. Umarım yeterlidir.
_Çantamda beş boş kola şişesi daha var.Elli rabbinden iki frank o eder.Etti sana bir damacana elma şarabı.Sabaha kadar kusmaya yeter artar bile.Yolda giderken bulduklarım cabası.
_Güzel bir monolog...İçerisinde ben olmayan tipik bir Yurivari cümle kurma çabası.
Bu konuşmadan sonra Yuri vedalaşarak kitapçıdan ayrıldı.Kapıyı yılan çıngırağı gibi öttürdü.Emel duyguları zehirlenmişcesine Yuri'nin arkasından sadece bakakaldı.
Türkiye'den ayrılalı on beş ayı bulmuştu.Artık anılar yer bulamıyordu yüreğinin en geniş alanlarında.Uçuk bir hayalin rüzgara kapılmış uçurtmasıydı Türkiye.Kaç kez ipi eline alsa da kabus dolu kara bulutlar elinden çekip alıyordu memleket bağını.
Sonbahar yüzünü göstermeye başlamış Zürih yavaş yavaş kendi yalnızlığını göstermeye yüz tutmuştu.Ortalıkta gezinen Japon turistleri memleketlerine gitmişti.Şehir gene erken kararan sonbahar akşamlarına geri dönmüştü.Kafeler masalarını içeriye almış; insanlar sokaklarda daha az görünür olmuştu.Artık Zürih sokaklarında kimsenin ayağına ciklet yapışmaz olmuştu.
Tramvaylar sanki hiç gitmez istemezmiş gibi banliyölere isteksiz isteksiz gidiyordu.Şehrin yalnızlığını yansıtıyordu metal parlaklıkları. Kubbeler sadece akşemleyin biraz daha kızıl kıyafetlerine bürünüyor; sabahleyin ise çıkarıyorlardı elbiselerini.Teras katları güneşlenmeleri mayısa kadar yerlerini kedilere terk ediyordu.Gölgeler uzadıkça sanki insanların hayelleri kısalıyordu.
Bir gün en son duymak isteyeceği haberi duydu Emel.Yuri ölmüştü.

Osman Demircan
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla