Dağlar Ters Kuyudur
Nuh Peygamber bitirmeden gemisini,
Yağmur yağmamıştı henüz!
“ Haydi binin ” diye yükseltti sesini
“ Kalmadı vaktiniz, doldu gününüz! ”
Gökten boşalan yağmur değildi!
Dökülüyordu sanki şelaleden.
Vadiler doldu ağaçlar eğildi,
Nehirler denize gidemeden.
İnanmazdı Nuh’un oğlu babasına.
Hâşâ, derdi O’na ihtiyar bunak!
Büründü günahıyla abasına.
Umursuz dedi, en yüce dağ bana konak.
Dağa çıkarım diye yüksekliğine güvendi.
Güvendiği dağlara yağdı kar!
İnkarın gölgesi benliğine düşendi.
Nebî de olsa baban, Allah’ın sillesi yıkar!
İnkarın neticesi olmaktır helak.
Sonu nedametle yanış!
Süz geçmişi anlarsın, edersen merak.
Biter mi bilmem bu sinsi aldanış!
Güneşten kaçmak yarasanın huyudur.
Dağlar yutar, boğar adamı!
Bazen onlar ters kuyudur.
O’nun sevgisi okyanusta ulaşılmaz ada mı?
9 Mart 2004 Salı, Danimarka-Køge 23.43
Necmi Ünsal
|