| 
				  
 Dünyaya Sultan Gerek
 Ne olur güzelim gel, gel bana yâren ol!
 Seninle  okunmamış bir destan yazalım!
 Omzuma tepelerden at yedi narin kol!
 Boy  sürsün yine güller, bir bostan kazalım!
 Rabbimden sana ihsan al fistan,  gazalım!
 
 Takılmış gerdanına bir mavi gerdanlık.
 Gözlerin yeşil  kalsın, hep baksın mehtaba.
 Sürurun gönüllerde, dem değil bir anlık!
 Kubbenden bir seda sal her dosta ahbaba!
 Al-beyaz deste güller ser  yerden aktaba!
 
 Dünyada çok inci var, sen başka bir inci!
 Celbeder  güzelliğin, çok yürek kül olur.
 Seninle ulvi değer, bu vatan birinci.
 Seninle bana düşen kör talih gül olur.
 Kıyarsa sana yazık, bir tarih zül  olur!
 
 Göz kırpsın yakamozlar tüm kutlu zevata.
 Eyüp’ten seslen,  selam ver iki denize!
 Yuşa’dan, Çamlıca’dan et çağı ihata!
 Renk gelsin  sokak sokak her soluk benize.
 Bağrından yeller estir her doluk genize!
 
 Şahitsin şahadete o kalem birlerden.
 Yıkanır seherinle tüm kara  *******.
 Kurtuluş gözyaşında o alem kirlerden.
 Duada dudakların, hep  felah heceler.
 Arifler bahçesinde bir semah *******.
 
 Dinlerdi şair  seni hep gözü kapalı.
 O devir çoktan geçti, bu sözden yok fayda!
 Dünyayı  açıkgözler sirk atı yapalı;
 Yıllardır alınacak bir değer yok kayda!
 Kalmadı huzur, hayat bir kanlı ok yayda.
 
 Fethinden beri şanlı o  hilal bayrağın.
 Rahatız gölgesinde, hiç batmaz güneşin.
 Itrını gülden  aldı, gül kokar toprağın.
 Peygamber şehri yoldaş ve Mekke kardeşin.
 Müjdesin kutlu sözde, yok senin bir eşin!
 
 Değerse sana eller ben  süzgün, vurgunum.
 Güzelim kurtul dertten, dön asla sefa bul.
 Gördükçe  seni mahzun ben üzgün, durgunum.
 Ülkeme taze bir ruh, bir tensin İstanbul!
 Sana ‘bir rüya şehri’ hep densin İstanbul!
 
 Şaire ilham gerek, sen  bensin İstanbul!
 Dünyaya sultan gerek, o sensin İstanbul!
 
 
 19  Nisan 2005 Salı, Kartal-İst. 16:34
 3+4+1+2+3
 
 Necmi Ünsal
 |