Anlatmıyorum
(ses, yeni uyanmış gibi; yatak, yatakta uzanmış bir vücut; ağız kımıldandığı belli olmadan kımıldanıyor, her şey.durmuş)
(bir düş gördüm,.en masum zamanım. kollarım beni sarmış, korumak için kucaklar gibi)
uyanmak
uyanmak karışıyor.
(fısıltıya dönüşen ses, sıcak bir çamurun içinde; hazza yakın, ses olmaya uzak, evet biraz gevşek)
karışıklık
sende bir yağmur, bende yatağımın altına saklanan bir çocuk
tütsü kokusu, duvarın plastiği erimiş
salıncakta bir oda, hem göğü hem yeri görüyor
(neden renkler kırık bir camdan geçiyormuş gibi)
ateşin tükenmediği yer
yüzünde yanık izleri
(bir bulmaca yazarı en zor kavşağını hazırlıyor, bu hazırlığı yapan sese benzer bir ses: 'hangi usta ateşine yakın durur? ')
uyanmak
uyanmak karışıyor
(ses söner. yataktaki uykuya dalar yeniden. düşü görenin düşü sürer. bulmacayı yapan kendi sesindedir hala ve cama biçim vermeye devam eder)
ince mor bir alev yüzüne yansıyor
üfleyerek
ciğerlerinin sonuna kadar doldurduğun havayı
onu söndürmek
iyi olurdu değil mi şimdi
-sus. ciğerlerindeki havayı boşalt önce ve soluksuzluğunla üfle
uyanmaktasın ve uykuya dalıyorsun-
Cumhur Boratav
|