Süleyman Karacabey
Acı Ayrılığın
Kasımın lapa lapa kar yağan ayazında
Gözlerin kahverengi baharı yaşıyor
Bir zeybek narası kadar özgür duyguların
Bir sevda şarkısı gibi attığın kahkahaların
Dışarıda hükümran soğuğa inat sıcaklığın.
Bu soğuk mevsimde çekilmiyor ayrılığın
Sen sabırlı sevda hasretimin vefal kadını
Akrep gibi sokar hep sensiz hasret yokluğun
Dışarıdaki vuslata inat senin acı ayrılığın.
Kasımın bu ayaza çekmiş karlı gününde
Temmuz güneşi sıcaklığında yakıyor gözlerin
Yüzünde kumral baharın sıcaklığını görüyorum
Dışarıdaki kışa inat yakıyor senin ayrılığın.
Yaşanmamış baharı yaşıyor senli duygularım
Özlemin gözlerimden akıyor uç beş damla yaş ile
Yağan yağmurla, karla eriyor tüm umutlarım
Vuslata sevdaya inat yakıyor senin ayrılığın.
Dışarıda hicran yağmuru yağıyor yine
Hatıralarıyın hüznüyle yorgun düşüyor gözlerim
Renkler armonisinde sevda şarkıları dinliyorum
Kadere inat ayrılığın acısı yüreğimde dinsin diye.
Sanki baharı nefesinde yaşıyorum gülüm
Kışlar konan yüreğimin seni andığı zamanda
Bir efe bir zeybek narasıdır duyulan kulağımda
Geleceğe inat hep seni mazimde arıyorum.
Sen sabırlı sevda hasretimin erişilmez kadını
Sen manolyalar lavantalar arasında açan gülüm
Sen karanlık *******imde doğan Temmuz güneşim
Gel artık gel de bitsin sana olan bu hasretim.
Süleyman Karacabey
|